Yaztepe’den faiz güncellemelerine yönelik açıklama Yaztepe’den faiz güncellemelerine yönelik açıklama

Aşırı kilo alan ve 113 kiloya kadar ulaşan Nadi Çetinkaya, babasından kalan hayvanlarla ilgilenmeye başladı. Bu sayede kaz yetiştiriciliği işine giren Çetinkaya, hobi olarak başladığı işi ticarete dönüştürdü. Hareketli bir yaşamda aldığı kiloları vermesine yardımcı oldu.

“BU SAYEDE 90 KİLOYA KADAR DÜŞTÜM”

Nadi Çetinkaya, “Ben doğduğumdan beri ailem hayvancılık işiyle uğraşıyordu. Babamdan sonra ben geçtim dümenin başına. Askerden geldikten sonra esnaflığa atıldım gıda işi üzerine. Daha sonra emekli oldum ve kardeşlerimle inşaat işine girdik. Koca gün ofiste otur otur baktım kilo almaya başladım. 113 kiloya çıktım oturmaktan. Kendi kendime dedim bu iş böyle oturmakla olmaz hayvanlarla ilgilenmeye başladım. Bu sayede 90 kiloya kadar düştüm. O zamanlar hayvanlarımız yine vardı ama bu kadar çok yoktu. Kazı ve ördeği ben edindim. Bu şekilde başladım bu işe. Önceden kilo almamak için hobi olarak başladığım işi ticarete dönüştürdüm. Çünkü bir kilo buğday olmuş kaç lira. Hayvanların yem parasını çıkarmak için bu işin ticaretini de yapıyorum.” dedi.

“SABAH VE AKŞAM BESLİYORUM GÜNDE İKİ KEZ”

Kazın yanında birçok hayvan da beslediğini belirten Çetinkaya, “Sabah 06.00 ile 07.00 arasında kalkıyorum. Vücut esnaflıktan alışkın. Kendime acı bir sabah kahvesi yapıyorum ve daha sonra bahçeye iniyorum. Her gün değil ama 2-3 günde bir hayvanların altını temizliyorum. Sularını değiştiriyorum, onlara şöminede buğday kaynatıyorum, arpa ezmesi veriyorum, buğdayı haşlayıp veriyorum, mısır veriyorum. Kazlara ya ekmek ıslıyorum ya da ekmeği haşlayıp veriyorum. Çok sıcak havalarda bit ve pire olmasın diye hayvanları ilaçlıyorum. Sabah ve akşam besliyorum günde iki kez. Akşam hava kararamadan koyuyorum önlerine daha sonra sabaha kadar oradan besleniyorlar. Hiç aç kalmıyorlar.” dedi

“KAZLARI ÇOĞUNLUKLA ÇERKEZKÖY’DE YAŞAYAN KARSLILAR ALIYOR”

Kazların Çerkezköy’de yaşayan Karslılar tarafından çok fazla talep gördüğünü ifade eden Çetinkaya, “67 tane kaz vardı. Birçoğunu sattım şuan 30 tane kaldı. Yine gelecek. Köylerden topluyoruz ya da kimisi arıyor bende kaz var diyor gidiyorum alıyorum. Kimisine diyorum getir buraya bakayım ya da videosunu at diyorum o şekilde inceleyerek, özenerek, seçerek alıyorum. Kuluçkaya yatırarak da çıkartıyoruz ama bu sene pek verim alamadım, yumurtaların hepsi boş çıktı. Seneye tekrar yatıracağım. Çok alıcısı oluyor kazların. Çok satıyorum. Dün 15 tanesini daha sattım. 5 tane daha isteyen oldu o da gelip bakacak. Şuan hepsi satıldı desem yeridir. Kazları çoğunlukla Çerkezköy’de yaşayan Karslılar alıyor. Çevre illerden almak için arayanlar da var. Bahçemde görüp de almak isteyende çok oluyor. Kesimini kendim de yapıyorum burada isteyene.” ifadelerini kullandı.

FİYATLAR

Fiyatlarla ilgili bilgi veren Çetinkaya, “Kazın büyüklüğüne, kilosuna göre fiyatları da değişiyor. 600 ile 1000 TL arasında değişiyor fiyatlar. Çok kar da koymuyorum. Buldukça alıyorum ve satıyorum. Çok elimde tutmuyorum çünkü kazı alıyorum bir ay besliyorum 100 TL karla satıyorum. Yem parası bile çıkmıyor. Ondan dolayı alıyorum 2 gün tutuyorum elimde daha sonra satıyorum. Tavuklarım da var, normal tavukların fiyatı 250 TL, Brahma tavukları bin TL, onların horozlarını 2 bine satan da var. Onlar cins tavuklar eti de çok lezzetli. Ördekler dişi onlarlar 250 TL, erkek olanlar 350 TL.” dedi.

Kazı temizlemenin ve daha lezzetli bir hale getirmenin inceliklerinden bahseden Nadi Çetinkaya, “Kazı kesmek de temizlemek de büyük zahmet. O işinde incelikleri var. Kazı kesiyorum daha sonra kazanda su kaynatıyorum, suyun fokur fokur kaynaması gerekiyor. İçine bir çay bardağı karbonat döküyorum, hem tüyleri iyi yolunsun hem de su iyi kaynasın diye. Su iyice kaynadıktan sonra kesmiş olduğum kazı iki taraflı suya daldırıyorum. Kaz iyice ısındıktan sonra çıkarıyorum ve tüylerini yolmaya başlıyorum. İyi temizlendiğinden emin olduktan sonra sarı minik tüyleri kalıyor sadece. Onları da pürmüzle iyice yakıyorum. Sonra içini de iyice temizliyorum. Temizleme işlemlerinden sonra kazı olduğu gibi dolaba atıyorum ve bir veya 2 gün dolapta bekliyor. Sonrasında göğsünden kuzuyu yarar gibi ortadan yarıyorum ve ufak ufak çizikler atıyorum etlerine. Tuzluyorum hafiften, strece sarıp dondurucuya koyuyorum. Bir ay sonra çıkardığımda süper oluyor. Ne dana eti ne de kuzu eti yanına gelebilir. Bu arada içinden çıkan sarı yağı atmıyorum ben. Onu içinden ayırıyorum ve onun yağından bulgur pilavı yapıyorum. Yeme de yanında yat. Ben bu işi çok seviyorum. Hem hobi hem ticaret. İhtiyacım var mı yok ama hayvanların yem parasını çıkartmak için ticaretini yapıyorum.” İfadelerini kullandı.

Kaz4

Kaz2

Kaz3

Kaynak: Tuba Turhan