Çerkezköy Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü (ÇOSB) Konferans Salonunda “Endüstriyel binalar için deprem analizi” konulu palene konuşmacı olarak Prof. Dr. Naci Görür’ün yanı sıra, Prof. Dr. Hasan Yıldırım ve Dr. Selçuk İz katıldı. 

Panele ÇOSB Yönetim kurulu Başkanı Eyüp Sözdinler, Çerkezköy Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ahmet Çetin ve iş insanları ile çok sayıda kişi katıldı.

“PANELİN ENDÜSTRİYEL BİNALARIMIZI KORUMAK, GÜÇLENDİRMEK KONUSUNDA AYDINLATICI OLACAĞINA İNANIYORUM”

Panelin açılış konuşmasını ÇOSB Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Sözdinler gerçekleştirdi. Sözdinler, “Hepimizin bildiği üzere, binlerce canımızı kaybettiğimiz 6 Şubat Kahramanmaraş depremi bizlere deprem gerçeğini çok acı şekilde yeniden hissettirdi. Biz ÇOSB yönetimi olarak bu gerçekten hareketle, muhtemel İstanbul depremi ve bölgemize etkileri kapsamında, ülkemiz açısından çok önemli bir üretim alanı olan sanayi bölgemizdeki endüstriyel binalar için yapılması gereken konularda değerli bilim insanlarımızın ve sektör temsilcilerinin katıldığı bugünkü panelimizi düzenledik. Alanında çok donanımlı olan bugünkü panelistlerimizin bizlere aktaracağı önemli bilgilerin, bizlere ufuk açmasının ötesinde, endüstriyel binalarımızı korumak, güçlendirmek ve değerlendirmeyi nasıl yapacağımız konularında aydınlatıcı olacağına inanıyorum. Kuşkusuz binalarımızın yanında insanlarımızın canını korumak daha önem taşıyor. Bu çerçevede, binalar için alınacak gerekli önlemler insanlarımızı da korumakla aynı anlama geliyor. Bu çerçevede bugünkü panelimize destek veren değerli hocalarımıza, sektör temsilcilerimize ve siz çok kıymetli misafirlerimize konuya gösterdiğiniz ilgi ve desteğe çok teşekkür ediyorum.” dedi.

“GERÇEKTEN TÜRK İŞ DÜNYASININ DEPREMİ YETERİNCE CİDDİYE ALDIĞINI DÜŞÜNMÜYORUM”

Sözdinler’in açılış konuşmasının ardından Yerbilimci Prof. Dr. Naci Görür,  depremin bölgeye etkileri ve alınabilecek önlemler hakkında konuştu. Deprem bilincinin kazanılmasının iş dünyasındaki öneminden bahseden Görür, “Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi beni çağırdığı zaman doğrusu çok programımın yüklü olmasına rağmen gelmeyi özellikle istedim. Sebebi de biz halkı aydınlatmaya çalışıyoruz. Deprem farkındalığını arttırmaya çalışıyoruz. Kendi ülkemiz insanlarına deprem kültürünü vermeye ulaşıyoruz. Daha önce TÜSİAD bizimle görüşmek istediğinde TÜSİAD'daki icra kurulu üyeleriyle de görüştük. Gerçekten Türk iş dünyasının depremi yeterince ciddiye aldığını düşünmüyorum. Öyle bir intiba gibi şimdi bugün buraya gelişimin nedeni de bu.” dedi.

“EĞER BEKLEDİĞİMİZ MARMARA DEPREMİ OLURSA, TÜRKİYE EKONOMİK BAĞIMSIZLIĞINI KAYBEDER”

Beklenen Marmara depremin bölgede oluşturacağı etkilerinin ülke ekonomisini derinden etkileyeceğinin altını çizen Görür, “Ben hem ekonomik hem de siyasi olarak bağımsızlığının tehlikeye gireceğini düşünüyorum. Yani diyebilirsiniz ki bir yer bilimci olarak, bir bilim adamı olarak neden Türkiye'nin ekonomik ve siyasi bağımsızlığını tehdit edebilecek bir durum oluşacağını düşünüyorsunuz diye. Belki haklısınız da. Ben tabii kendi konuşmalarımı, kendi bilgimi haddimi de aşmak istemem ama gerçekten böyle bir sorun var. Eğer beklediğimiz Marmara depremi olursa, Türkiye ekonomik bağımsızlığını kaybeder. Marmara Bölgesi Türkiye'nin ekonomik can damarlarını kapsayan kalbi. Bütün üretim tesislerimiz fabrikalarımız bu bölgede toplanmış. Yani bütün yumurtalar aynı sepette ve üstelik de Türkiye gayri safi milli hasılanın yüzde 60’na yakın veya daha fazlası içeren bir bölge. Şimdi bu bölgede beklenen Marmara depremi olursa bölgenin tümü ekonomik olarak çöker. Örnekle işte Güneydoğu. Marmara Bölgesi ekonomik olarak ve ticari olarak Türkiye'nin yüzde 60’nı ve Anadolu'yu besleyen bir bölge. Eğer Marmara Bölgesi çöker ve bu sanayinin çarkları durursa, Türkiye ekonomik olarak diz çöker. Unutmayın her deprem peş peşe ekonomik felaketi tetikler.” ifadelerini kullandı.

“MUHAKKAK BU DEPREM OLACAK”

Prof. Dr. Görür, “Marmara Denizi’nden geçen canlı bir fay sistemi ortalama olarak her 250 senede bir deprem görmüş. En son deprem 1766 yılında görülmüş. Kabaca üstüne 250 sene koysan 2016 yapar. Demek ki deprem üretecek zamanı bulmuş. Birincisi biz buna fayın tekerrür etmesi diyoruz. Yeterince tektonik stres üretmek. Şimdi biliyorsunuz Anadolu her yıl 2 buçuk santim Batı’ya doğru gidiyor. Biz fark etmesek de her yıl 2 buçuk santim Yunanistan’a doğru gidiyoruz. Sensörler ve izlemeler vasıtasıyla bunu görüyoruz. Onun için şu Marmara Denizi’nde minimum 7.2 deprem bekliyoruz. Maksimum 7.6 deprem olacak. Ve bunu da Kumburgaz Fayı üzerinde bekliyoruz. Marmara Denizi’nde büyük bir deprem bekliyoruz, olmak zorunda. Marmara Denizi’nin Doğu’sunda deprem oldu. Ne zaman 1999’da. Marmara Denizi’nin Batı’sında 1912’de oldu. Şimdi 1912’de Batı’da oldu, 1999’da Doğu’da, ikisinin arasında 1766’dan beri deprem olmadı. Marmara’nın kırılacağı yüzde 100. Çünkü biz buna sismik boşluk diyoruz. Çünkü iki fayın ucunda deprem olmuş, aradaki boşlukta deprem olmamışsa orası muhakkak kırılacaktır. Muhakkak diyorum. Bu kadar net söylüyorum. Tek tartışacağımız ne zaman olacağı. 1999 yılından itibaren her an olmak koşuluyla Marmara Denizi’nde büyük bir deprem olma olasılığı artmıştır. Marmara’da beklediğimiz deprem eli kulağında, geliyorum diyor. Marmara Denizi’nde biz 1999 yılından 2014 yılına kadar araştırmalar yaptık. Kendim bizzat Marmara’nın 300 metre altına dalarak çalışmalar yaptım. Bir sürü makale yayınladım. Şaka değil, birisi isim yapsın diye konuşmuyorum. Bilim ve teknolojiye inanıyorsanız, bu işin gerçekliği ortada” diye konuştu

ENDÜSTRİYEL BİNALAR İÇİN DEPREM PERFORMANS ANALİZLERİNDEN BAHSEDİLDİ

Görür’ün konuşmalarının ardından Prof. Dr. Hasan Yıldırım ve Dr. Selçuk İz, Endüstriyel binalar için deprem performans analizlerinden bahsettiler. Ardından Panel Deprem mühendisliğinde uzman kurum ve kuruluşların temsilcilerinin kısa tanıtımı ile son buldu.

Muhabir: Ayşe Nur ÖZDEMİR

(M)Görür muhakkak bu deprem olacak (3)

(M)Görür muhakkak bu deprem olacak (2)

Editör: Ayşe Nur Özdemir