Salt Galata'da gerçekleştirilen gösterimin ardından belgeselin yönetmeni Waad Al-Katea'nın yakın arkadaşı Maria Akaidi, Harmony Projesi Direktörü Yavuz Yiğit ile söyleşi yaptı.

Suriye'de yaşananların tanıklarından biri olan Akaidi, arkadaşı Waad'ın bu görüntüleri ilk zamanlarda arşiv tutma amaçlı çektiğine değinerek, ortaya böyle bir belgesel çıkınca bu görüntülerin kıymetini fark ettiğini söyledi.

 6 odalı evden Türkiye'de bir çadıra

Akaidi, Suriye'de 6 odalı bir evden çıkıp Türkiye'de bir çadıra geldiklerini ifade ederek, "Gerçekten zor şartlarda geldik, insanlara yaşadıklarımızı anlatmak çok zor. Abilerim Suriye'de kaldı, biri şehit oldu. Ailemizden çocuklar, annem ve babamla geldik Türkiye'ye. Ortaokulda okuyan küçük kardeşimi yakalamak ve kaçırmak istediler. Biz de onları korumak için ayrılmak zorunda kaldık." dedi.

Gazze'de yaşananları gördüğünde acılarının tazelendiğini vurgulayan Maria Akaidi, "Suriye'nin Halep kentindeki, şehrin en büyük hastanesi olan Kudüs Hastanesinin bombalandığı gün oradaydım. Oğlum hastalanmıştı. Tek bir çocuk doktoru vardı, çocuğumu muayene etti ve '1 saat sonra tekrar gelin' dedi. Beklerken oğlum kustu ve biz de temizlenmek için eve döndük. Evdeyken çok şiddetli bir bomba sesi duyduk. Hastaneyi vurmuşlar, o gece çok ağladım. Yarım saat önce oradaydım, yarım saat sonra hastaneye dönecektim. Oğlum kusmasa belki biz de vefat edecektik. Çocuk doktorumuz şehit oldu. Filistin'deki Şifa Hastanesini görünce tüm hatıralarım yeniden canlandı." diye konuştu.

Bakanlığın Yaşlı Destek Programı başvuruları başladı Bakanlığın Yaşlı Destek Programı başvuruları başladı

 "Toplum bu yoğunlukta ve ani bir göçe hazırlıklı değildi"

Harmony Projesi Direktörü Yavuz Yiğit ise göç ve sosyal uyum konusunda 2 buçuk yıldır çalışan bir sivil toplum girişimi olduklarını belirterek, "Biz Türkiye'de özellikle göçmenlere yönelik nefret söylemi ve ayrımcılıkla mücadele eden, onların topluma uyumlu bir şekilde adapte olabilmelerini sağlamaya çalışan bir girişimiz." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin kısa sürede çok yoğun bir göç aldığı yorumunda bulunan Yiğit, şunları söyledi:

"Aslında toplum da kurumlarımız da bu yoğunlukta ve ani bir göçe hazırlıklı değildi. Sosyal uyum gerçekleştirmek, entegrasyon gibi konular gündemimizde yokken yakalandık. Biz de sivil bir oluşum olarak özellikle toplum, akademi ve sivil toplumun buna hazırlanması için çeşitli eğitim programları düzenliyoruz."

"For Sama" belgeseline ilişkin değerlendirmede de bulunan Yiğit, filmi izleyenlerden pek çok kişinin Suriye'de yaşananlarla ilgili ön yargılardan kurtulduğunu aktardı.

Yiğit, bugün Filistin'deki El-Şifa Hastanesinde yaşananlara benzer şeylerin Halep'te de yaşandığına dikkati çekerek, " Suriye'de 10 sene içerisinde yaklaşık 700 bin insan hayatını kaybetti. Bu belgeselin Türkiye'nin çeşitli illerinde 20 gösterimini gerçekleştirdik ve gösterimlere devam edeceğiz." şeklinde konuştu.

Söyleşinin öncesinde filmin yönetmeni Waad Al-Kateab'ın izleyicilere özel kayda aldığı teşekkür mesajı da gösterildi.

Kaynak: AA