Çerkezköy Bakış - Hükümet Konağı önünde düzenlenen anma törenine Çerkezköy Kaymakamı Murat Duru, 3. Zırhlı Tugay Komutanı Tuğgeneral Osman Akyıldız, Çerkezköy Belediye Başkanı Vahap Akay, Çerkezköy Cumhuriyet Başsavcısı Burak Yılmaz, siyasi parti temsilcileri, kamu kurum ve kuruluşları temsilcileri, STK temsilcileri, askeri erkan, muhtarlar ve öğrenciler katıldı. Çerkezköy Kaymakamlığı, Garnizon Komutanlığı ve Çerkezköy Belediye Başkanlığı çelenklerinin Atatürk Anıtı’na sunulmasının ardından saat 09:05’te 2 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu.

ANMA PROGRAMI ÇERKEZKÖY ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ’NDE DEVAM ETTİ

Anma programı, Türk Tekstil Vakfı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi tarafından Çerkezköy Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen program ile devam etti. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan program Piyade Üst Teğmen Kadir Kaya’nın günün anlam ve önemine ilişkin konuşma yapmasıyla devam etti. 
 

“BÜYÜK BİR VE ÖZLEM, SAYGI, MİNNET VE RAHMETLE ANIYORUZ”

Kaya, “Dünya devletlerinin çağın en büyük devlet adamı, kudretli bir komutan asker olarak kabul ettiği eşsiz lider, asil Türk milletinin yüce atası, ordumuzun ebedi başkomutanı, cumhuriyetimizin kurucusu gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün aramızdan ayrılarak ebediyete intikal edişinin 83'üncü yıl dönümünde kendisini büyük bir ve özlem, saygı, minnet ve rahmetle anıyoruz.  Bugün, bütün Türkiye, bütün yüce Türk milleti bir sükut içinde o'nu sevgi ve saygıyla anmaktadır. Doğadaki tüm canlılar gibi insanoğlunun da yaşamının bir sınırı vardır. Ancak bazı insanlar vardır ki yaşamları boyunca yaptıkları eserlerle, insanlığa yapmış oldukları hizmetlerle yaşamlarından sonra da varlıklarını sürdürürler. İşte bu insanlardan biride ölüme meydan okuyan, öldükten sonra da yaşayan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür. Dünya tarihi, çağlar boyunca üstün nitelikli askerlerin ve yüksek nitelikli devlet adamlarının hayatlarını dile getirir. Fakat askerlik ve devlet adamlığı nitelik ve yeteneğini, bir bütün olarak kendi kişiliğinde toplamış bulunan, pek az örnek insanın varlığından söz eder. Atatürk, milli mücadelede; milli birliği temin eden eşsiz bir lider, muharebe meydanlarında efsanevi bir komutan, devlet kuran büyük siyaset adamı, milletin çehresini değiştiren kudretli bir inkılapçıdır. Bu vasıflarıyla, insanlık tarihinin tanıdığı en büyük devlet adamlarından biri olduğuna şüphe yoktur. Conkbayırı'nda askerlerine "Size ben taarruz emretmiyorum. Ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler ve kumandanlar gelecektir."  emrini vermesi ve emrinin tereddütsüz yerine getirilmesi, Atatürk'ün komutanlık ve askerlik vasıflarının bir göstergesidir.  Atatürk, milletin tarihi seyrini değiştirebilecek üstün meziyetleri sayesinde, memleketi, askeri ve siyasi zaferlerle uçurumun kenarından kurtarmıştır. Dünya tarihinde, her türlü imkansızlığa rağmen inandığı fikri tatbik sahasına dökmüş "ya istiklal, ya ölüm!" parolası ile bir milli mücadele kazanmış, arkasından yepyeni hüviyette çağdaş bir millet ve devlet yaratmayı başarmış devlet adamı azdır. İçinde bulunduğu şartları değerlendirmede, engelleri ortadan kaldırmada gösterdiği büyük başarı Atatürk'ün ayrı bir özelliğini teşkil etmektedir diyebiliriz ki Atatürk Türk toplumunda sadece çağdaşlaşma gereğini gördüğü için değil, bu çağdaşlaşmayı kısa zamanda gerçekleştirecek yolu gösterdiği için nihayet çağdaşlaşmaya engel olan etkenleri cesaretle bertaraf ettiği için ve büyüktür.  Esasen "modern Türkiye'nin kurucusu" sıfatını da işte bu büyüklüğünden almaktadır. Hizmete özel büyük nutkun sonlarında, Türk gençliğine hitaben çizdiği tablo, aslında, kendisi mücadeleye atıldığı zaman, memleketin içinde bulunduğu tablodur. Atatürk, en güç şartlar altında bile, her şeyin bitti zannedildiği bir zamanda dahi, Türk milletine güven hissinin kaybolmaması gerektiği gerçeğini ispatlamış bir milli kahramandır. Giriştiği mücadelenin başından sonuna kadar Türk milletinin yüksek vasıflarına güvenmiş, kazanılan her türlü zaferin, milletin eseri olduğunu söylemiştir bütün teşebbüslerinde millet sevgisine dayanmış, kudretli kişiliği görüşleri ölmez eseriyle, tesirleri memleket sınırlarını ve gerçeği sezişe dayanan ikna kuvvetiyle kitleleri sürüklemiş, milli kurtuluşa bayrak olan fikirleri ve aşmış, mazlum milletlerin bağımsızlık ve hürriyet mücadelesinde manevi kuvvet olmuştur. Atatürk'ün insanlık değerlerine içten ve büyük saygısı vardır. O, bütün insanlığın asırlar boyu övdüğü ve övündüğü meziyetleri üstün kişiliğinde toplamıştır. Hayati boyunca gösterdiği davranışlar bu meziyetleri sergilemektedir. Şöyle ki: muzaffer başkomutan olarak İzmir'e girdiği gün, önüne serilen düşman bayrağını; "Bayrak bir milletin bağımsızlık alametidir; düşmanın da olsa saygı göstermek gerekir!"  diyerek, onu yerden kaldırtan, bir milleti hürriyet ve bağımsızlığa kavuşturan büyük eserinin haşmeti karşısında, memleketin büyük büyük saņatkarları, şairleri, tiyatro sanatçıları elini örekimâ istedikleri örgüpemâ";  cevabını veren, Çanakkale şehitleri töreninde, harpte ölen diğer millet askerleri için: "Bu memleketin toprakları üzerinde kanlarını döken kahramanlar! Burada bir dost vatanın huzurda için uyuyunuz!" diyen büyük Atatürk;  gerçekten insan sevgisinin ve insanlık idealinin kolay erişilemeyecek bir örneğidir. Bu davranışlar, belki de insanlık tarihinde eşi olmayan hoşgörüsünü toprağındasınız. Büyüklüğünü, bir simgelemektedir. Şekilde o'nun engin "Yurtta Barış, Dünya’da Barış" ilkesi, Atatürk için dünyamızda yaşayan bütün insanları birbirine daha çok yaklaştırmak, daha çok sevdirmek yolundaki çabaların bir parçasıdır. 1881 Atatürk'ün doğum tarihidir.  1938 ise asla ölüm tarihi olamaz.  Bu tarih ancak bir fani vücudun dünyayı terk ettiği; gözlerini bu dünyaya yumduğu tarihtir. Bu iki tarih arasındaki hayati ise sanki bir destandır bir efsanedir bir ömür ki, senelerin değil şahikaların silsilesidir. İlke ve devrimleri zaman ufkunun ötesine ulaşan değerli düşünceleri ile her an yolumuzu aydınlatan, tüm zorluklar karşısında bizlere mücadele etme, kendine güvenme, başarma azim ve gücü veren ebedi başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’ün fikirleri ve bıraktıkları ile daima bizimle birlikte olacağına yürekten inanıyoruz. Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları olarak yüreğimizde taşıdığımız vatan ve millet sevgisi, barış ve güvenliğin teminatı caydırıcı gücümüz ve üstün disiplin anlayışımızla görevimizin başında ve asil milletimizin hizmetindeyiz. Eşsiz kahraman, Büyük Önder Atatürk'e, olan sevgimiz, saygımız ve minnetimiz her geçen gün artarak sonsuza kadar sürecektir.  Kurduğu cumhuriyeti sonsuza dek yaşatacağız.  Onun aziz hatırası önünde bir kez daha saygıyla eğiliyoruz.  Ruhunuz şad olsun.” dedi.

DERECEYE GİRENLERE ÖDÜLLERİ VERİLDİ

Kaya’nın konuşmasının ardından 10 Kasım Atatürk’ü anma konulu ilçe çapında düzenlenen resim, şiir, kompozisyon dalında yapılan yarışmalarda dereceye giren öğrencilere ödülleri verildi. Resim dalında birinci olan Yunus Emre İlkokulu Öğrencisi Berfu Canseven, şiir dalında birinci olan Şehit Erdem Uçar Ortaokulu Öğrencisi Büşra Kaya ve kompozisyon yarışmasında birinci olan Pakize Narin Anadolu Lisesi Öğrencisi Elanur Saçlı’ya ödülleri Çerkezköy Kaymakamı Murat Duru tarafından verildi. Resim dalında ikinci olan Gülerçin Koleji Öğrencisi Sevgi Koluaçık, şiir dalında ikinci olan 125. Yıl Ortaokulu Öğrencisi Elanur Akan ve kompozisyon yarışmasında ikinci olan Çerkezköy TSO Trakya Anadolu Lisesi Öğrencisi Rümeysa Gündoğdu’ya ödülleri 3. Zırhlı Tugay Komutanı Tuğgeneral Osman Akyıldız tarafından verildi. Resim yarışmasında üçüncü olan Atatürk İlkokulu Öğrencisi Elif Pekdoğan, şiir yarışmasında üçüncü olan Gülerçin Koleji Öğrencisi Eylül Yeşil Toprak ve kompozisyon yarışmasında üçüncü olan Hacı Fahri Zümbül Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Öğrencisi Aslı Gül’e ödülleri Çerkezköy Belediye Başkanı Vahap Akay tarafından verildi. Ödül töreninin ardından Türk Tekstil Vakfı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğretmen ve öğrencilerinin hazırladığı ‘Benim Adı Mustafa’ adlı oratoryo gösterisi sunuldu.

KAYMAKAM DURU TEŞEKKÜR KONUŞMASI YAPTI

Akabinde Çerkezköy Kaymakamı Murat Duru, teşekkür konuşması yaptı. Kaymakam Duru konuşmasında, “Bugün Atamızın ölüm yıl dönümünün 83’ncü sene-i devriyesi. Türk Tekstil Vakfı Mesleki Teknik ve Anadolu Lisesi öğrencileri ve öğretmenleri Atamızın şanına uygun güzel bir program icra ettiler. Atamızı çok güzel anlattılar. Bu güzel program için çok teşekkür ediyorum” dedi. Kaymakam Duru konuşmasına şöyle devam etti, “1881-1938, 57 yılın 13 yılı eğitim hayatıyla geçmiş. Tabii bu eğitim hayatı da hepimizin bildiği babası rahmeti rahmana kavuşuyor. Çok sıkıntılı bir eğitim hayatı yaşıyor. Ve daha sonra Türk Ordusu’na katılıyor. Ve katılmasıyla birlikte belki Türk tarihinin en sıkıntılı sürecinde Türk Ordusu’na katılıyor. Trablusgarp Savaşı ile başlıyor 1. Dünya Savaşı’nda gitmediği cephe kalmıyor. Ve bu süreçte dünya tarihi ile Türk tarihi ile çok ilgileniyor. 1 saniye boşluk bulduğunda da kitap okuyor. Ve her şeyin en iyisini öğrenmeye çalışıyor. Bu öğrendiği bütün bilgileri de o milletin kurtuluşu için, o milletin bağımsızlığı için, o milleti çağdaş muasır medeniyetler seviyesine taşımak için kullanacağını kendisine ilke ediniyor. Ve bu uğurda da geri kalan 40 yılı da bu uğurda harcıyor. Bir 40 yılı hepimiz Hakkari’den Edirne’ye kadar 84 milyon insanımız hatta Çin Seddi’ne kadar bütün Türk Dünyası’nda hepimiz çok inceleyip örnekler almalıyız. Çünkü bir milletin millet olabilmesi için vizyonu ortaya koymuş. Bugün eğer Çerkezköy’ümüzde millet olarak millet olma şuuruyla huzur ve barış içinde kardeşçe yaşıyorsak işte cumhuriyet sayesinde. O cumhuriyet de Atatürk ve dava arkadaşları sayesinde kurulmuş. Bugün ben Anadolu’nun en ücra köşesinde olmaktan gurur duyuyoruz. 2 odalı evde büyümüş 6 çocuklu bir ailenin evladı olarak bir köyde yetişip de bugün 81 vilayetten gelmiş insanlarımızın huzur ve refahını arttırmak için size hizmet ediyorsam bu cumhuriyet sayesindedir. Bu cumhuriyet de Atatürk ve dava arkadaşlarının mücadelesiyle kurulmuş. Biz bunun kıymetini en iyi şekilde bilmek durumundayız. 40 yılda neler düşünmüş neler. Bugün millet olabilme şuurunu bize öğretti Gazi Mustafa Kemal Atatürk. Bir milletin millet olabilmesi için dini ve dili koruması gerekiyor. Harf inkılabı yapıyor. O millet dili en iyi şekilde ortaya koysun diye. Yine Genel Kurmay Başkanlığı kuruyor. Vizyona bakın, o milletin millet olabilmesi için, kendini savunabilmesi için tek dişi canavarlara karşı ilk kurduğu kurumlardan bir tanesi Genel Kurmay Başkanlığıdır. Yine inancı en iyi şekilde öğrenebilmek için Diyanet İşleri Başkanlığını kuruyor. Düşman Ankara Polatlı’ya geldiğinde o halde bile Ankara’da milletin şurasını koruyor. Kelimelere sığmayacak kadar nice yenilikler ortaya koyuyor. Bizlere düşen görev onun fikirlerini ve eserlerini sonsuza kadar yaşatmak.” ifadelerine yer verdi.

Editör: TE Bilisim