Çerkezköy Bakış - Kutlamalar kapsamında ilk olarak Hükümet Konağı önünde çelenk sunma töreni düzenlendi. Törene Çerkezköy Kaymakamı Murat Duru, Kaymakam Refiki İsa Bertan, Çerkezköy Belediye Başkanı Vahap Akay, Çerkezköy İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Gümüş, Çerkezköy İlçe Jandarma Komutanı Serkan Engin, Çerkezköy Emniyet Müdürü Harun Özcan, kamu kurum ve kuruluşların temsilcileri, STK temsilcileri, siyasi parti temsilcileri, gaziler, muhtarlar, okul müdürleri, öğretmenler ve öğrenciler katıldı.
Çelenk töreni Çerkezköy İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Gümüş’ün Atatürk anıtına çelenk sunmasının ardından saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla sona erdi.

 “UNUTMAYALIM Kİ, SİZLERE VERİLEN DEĞER, HER ŞEYE DEĞER”

Kutlamalar, daha sonra Çerkezköy Atatürk Kültür Merkezi’nde Seval-Ahmet Çetin Fen Lisesi tarafından hazırlanan programla devam etti. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan program, Çerkezköy İlçe Milli Eğitim Müdürü Hüseyin Gümüş’ün günün anam ve önemine ilişki yaptığı konuşma ile devam etti.
Gümüş konuşmasında, “Her birimiz için gözümüzün nuru, gönül bahçemizin gonca gülleri çocuklarımızı ve yarınlarımızın teminatı olan gençlerimizi; sevgi ve emekle bir nakkaş titizliği ile ilmek ilmek işleyerek yarınlara hazırlayan, onların milli ve manevi değerlerinin gelişmesinde ve korunmasında aktif rol oynayan, salgın sürecinde küçücük ekran başında yavrularımızın geleceği için uzakları yakın eden, yemek masasını tahta yaparak çocuklarımızın kalbine baharlar getiren, ufku görebilmelerine liderlik eden, kimi zaman bir dağ köyünde, sobanın yanında veya tahtanın önünde. Kimi zaman karlı yollarda, okul bahçesinde. Ama her daim sınıfında, yavrularımızın yüreğinde, ilim irfan yolunda ve onlara eğitim ışığıyla yol açıp yön gösteren, yaptığı çalışmalarla meslek ve ülke şuuru ile değerlerimize değer katan, iz bırakan, bilgi ve hikmet sahibi asalet unvanlı mimarlar olarak Yeni Türkiye’nin geleceğinin inşasında örnek ve öncü olan meslektaşlarım hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. 24 Kasım Öğretmenler Günü’nüz kutlu olsun. Sizleri sadece 24 Kasımlarda değil, yetiştirdiğiniz bahçenin binlerce çiçeğinden birileri olarak hayatın her alanında, topluma kattığınız değerlerle her zaman anıyoruz. 5 yıldan fazla bu ilçede görev yapıyorum, sizlere daha iyi eğitim ortamları hazırlamak için ekibimle birlikte sadece bir gün değil her gün sizlerle olmaya çalıştık. Unutmayalım ki, sizlere verilen değer, her şeye değer.” dedi.

“ÖĞRENCİLERİMİZE İYİLİĞİN SONSUZ OLDUĞUNU ÖĞRETİN”

Gümüş, “Güzel ülkemizin her karış toprağında izleri olan, her dinden, her dilden ve her milletten insan ile yoğrulan kültürümüzün gizli fedakar mimarları. “Tomurcuk Derme” derdi ile yola çıkıp bu asil ve aziz milletin çocukları için Neşe Alten, Şenay Aybüke Yalçın, Yusuf Elitaş, Necmettin Yılmaz olup semaya kanat çırpan öğretmenim. Yavrularımız ve bu ülke için yaptıklarınız satırlara sığmaz. Öğretmenlerim, hayatı anlatmaya çalıştığımız bir yolculuktur. Öğrencilerimize iyiliğin sonsuz, kalıcı ve güzel, kötülüğün çirkin ve geçici olduğunu öğrettin, Kıskanmamayı öğrettin, arkadaşının başarısından mutlu olmayı, birlikte sevinçleri, hüzünleri paylaşmayı, hayatı dinlemeyi, hayattaki gizil ahengin farkına varmayı. Her şeyin bir sonu olduğunu öğrettin. Sahip olduğu bütün değerlerin bir gün keyif vermeyebileceğini, kazanılan ve harcananın bir sonu olduğunu, her şeyi tüketebileceğini, tüketemeyeceği tek şeyin bilgi olduğunu, bilginin en büyük güç olduğunu, her koşulda ayağa kalkabilmeyi öğrettin. Kitaplardan keyif almasını, hayvanlardan korkmaması öğrettin. Arıların bizi sokmasından çok, nasıl bal yaptığını anlatın, yağmurdan sonraki toprak kokusundan keyif almasını, fidan dikmeyi ve bir fidana su vermeyi, bir gül dermek için bin dikene katlanmayı öğrettin. Sonbaharda yüce izinle dökülmüş binlerce yaprakların üzerinde faşır faşır yürümeyi, derelerde şarıldayan su seslerini ve coşkusunu,  soğuk kış gecesinde ateş yakmayı, etrafında dost sohbetlerini, binlerce yıldızın altında gökyüzünü seyretmesini öğrettin. Şartlar çok zor olsa da yalan söylememesi gerektiğini öğrettin ona. Kazandığı 50 milyonun piyangodan çıkan 500 yüz milyardan çok daha keyifli olduğunu öğrettin. Alın terine saygıyı, yapabilirse bunu en büyük fiyata satmasını, ama kalbini ve ruhunu kendisine saklaması gerektiğini öğrettin. Basit yaşaması gerektiğini öğrettin ona, çay içmekten keyif almasını... Ama bu çayı beraber içebileceği dostlar edinmesi gerektiğini de öğretin… Temiz kokmasını... Sorgusuz sevmeyi... El yazısı ile notlar yazmayı... Lafı dolandırmamayı... Müziği sevmesini, sporla barışık yaşamasını. Bayrağını, Milletini, ülkesini sevmeyi, şehit ve gazilerine saygı duymayı öğretin. Kendini sevmesini öğrettin... Kışlar ardındaki baharlardan yaşama sevinci duymayı, bir Neşet Ertaş türküsü ile Gönül Dağı’nda zirvelere çıkmayı, bir Nasrettin Hoca fıkrasına gülümsemeyi, bir şarkıyla geçip giden gençliğe hüzünlenmeyi, Mozart’ın Türk Marşıyla her daim genç kalmayı, Nuri İyem tablosunda  Anadolu’yu dolaşmayı, bir Picasso  resminde  bütün renklerle  kucaklaşmayı, Vatan söz konusu ise Seyit Onbaşı, Ömer Halis Demir olmayı ve can vermeyi öğrettin. Köklerimizle yurdumun toprağına sarılmayı, dallarımızla dünyayı kucaklamayı, ilmin alimin önünde kul olayım kalem tutan ellere diyerek eğilen ozanların gönlünü öğrettin. Koşullar ne olursa olsun bir Ömer terazisince adil olmayı, bir Ali gönlü ile bize bir harf öğretenlere kırk yıl şükran duymayı, Anadolu’nun kapısını bizlere açan Alparslan’ı, bir beylikten cihan imparatoru çıkaran Ertuğrul Gazi’yi çağ açıp çağ kapatan Fatih’i ve Baş öğretmen şuuruyla ilmi, fikri, vicdanı hür nesilleri yetiştirmeyi, bir ülkeyi Amasya’dan Sivas’a Erzurum’a kadar harf harf mamur eden Mustafa Kemal Atatürk cesaretini ve bilgeliğini öğretin ve akıp giden zamanlar boyunca aslında bütün meselenin en iyi insan olmak, insan kalmak olduğunu öğreten ve insan yetiştiren, öğretmenim, öğretmenler gününüzü kutluyor, hepinizi saygı, sevgi ve muhabbetle selamlıyorum” şeklinde konuştu.

“KALKINMANIN TEMEL ŞARTI EĞİTİM VE ÖĞRETİMDİR”

Gümüş’ün konuşmasının ardından konuşan Çerkezköy Kaymakamı Murat Duru, “İnsanın ve toplumların düşmanı olan cehaleti; yaktıkları ilim ışığı ile yok eden, geleceğimizi emanet ettiğimiz çocuklarımızı fedakarca yetiştiren, dünyanın en kutsal, en saygıdeğer mesleğini icra eden öğretmenlerimizin öğretmenler gününü en içten dileklerimle kutluyorum. Bildiğiniz gibi “24 Kasım Öğretmenler Günü” Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 1928’de millet mektepleri başöğretmenliğine seçilmesinin yıl dönümüdür ve 1981 yılından beri de büyük bir coşku içinde öğretmenler günü olarak kutlanmaktadır. Öğretmenler gününün amacı hem Başöğretmenimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü anmak hem de öğretmenin toplumdaki yeri, rolü, önemi ve değerini ortaya koyup onu hak ettiği en onurlu ve müstesna yere oturtmaktır. Ayrıca öğretmenliğin milletimiz ve gelecek nesiller için ne kadar yüce bir değer olduğunu bu günde ortaya koymaktır. Atatürk, Kurtuluş Savaşı’nı ve hayata geçirdiği yenilikleri hep sabırlı, ikna edici, güven verici, bilgili öğretmenliği sayesinde başarmıştır. Atatürk, “Benim asıl anlatılacak yanım öğretmenliğimdir. Topluma, millete ben öğretmenlik yapabiliyorsam beni onunla anlatın. Yoksa kazandığım yaptığım öteki işlerle beni anlatmanız pek önemli değildir.” Sözleriyle öğretmen yönünün anlatılmasını istemekle, öğretmenin milleti yücelten çok önemli bir varlık olduğunu vurgulamıştır. Karşılığı hiçbir maddi değerle ölçülemeyecek kadar saygın ve fedakarlık mesleği olan öğretmenlik, sınırları okul ve sınıf duvarlarıyla çizilemeyen, belli bir zaman dilimine sığamayacak kadar önemli sorumluluk gerektiren yüce bir görevdir. Bu çok özel görevin, tarihin derinliklerine inildikçe hep böyle kabul edildiği görülmektedir. Hz. Ali “Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum” sözü ile öğretmenlik mesleğini en mükemmel güzellikte yüceltmiştir. Yüce yaratan tarafından dünya yaratıldığından beri öğreticilik yaşadıkları dönemlerde “peygamberlere” daha sonra “alimlere” ve çağımızda da öğretmenlere emanet edilmiş olup, sonsuza kadar da böyle devam edecektir. Öğretmenler her zaman bilginin, çağdaşlığın, sevginin, barışın ve aydınlanmanın öncüleri, toplumun bütün kesimlerine yol gösteren önder ve örnek insanlar olmuşlardır. Bir milletin çağdaş, kalkınmış ülkeler düzeyine erişebilmesi ancak; eğitim ve öğretimin kaliteli ve bilimsel yöntemlerle yürütülmesiyle mümkün olacaktır. Eğitime ve eğitim ordusu olan öğretmenlere gereken önem ve ilgiyi göstermeyen milletler, başka milletlerin kölesi olmaya mahkumdur. Kalkınmanın temel şartı eğitim ve öğretimdir. Büyük Atatürk’ün ve dava arkadaşlarının eseri olan modern Demokratik Türkiye Cumhuriyetinin bugünlere ulaşmasında emeği geçen adsız kahramanların başında öğretmenlerimiz gelmektedir.” dedi.

“BİLGİYE SAHİP OLANIN ÜSTÜN İNSAN OLDUĞUNU BİLELİM”

Kaymakam Duru konuşmasını şöyle sürdürdü; “En zor şartlarda, Anadolu’nun en ücra köşelerine ulaşıp ışık saçan, feragatlerin en büyüğünü gösteren, eğitmeyi ve öğretmeyi bir idol olarak benimseyip ülkemizi çağdaş, kalkınmış ülkeler seviyesinin en ön safına geçirme gayreti gösteren öğretmenlerimize bu vesileyle hürmet ve şükran hislerimi sunmayı bir görev sayıyorum. Çocuklarımızın zihinlerini kölelikten kurtaralım, hayatlarını sorgulama imkânı verelim. İnsana insan olduğu için değer verilmesi gerektiğini öğrenelim ve öğretelim. Genç bireyin daha önce yapılmış ve söylenmiş olanlara ve yanlışlara karşı çıkma ve onlara körü körüne bağlanma yerine farklı düşünceler ve çözümler üretmelerine yardımcı olalım. Yüzeysellikten kurtaralım. Kitap okumayı sevelim ve sevdirelim. Çocukların sadece kitapları bir ders aracı olarak görmelerine engel olalım. Kitapların insan gelişiminde ve eğitiminde en önemli faktör olduğunu asla unutmayalım. Bilginin farklılık yaratan fark olduğunu ve bilgiye sahip olanın üstün insan olduğunu bilelim. Günümüzde beynini ve kendisini milletine adayarak katkıda bulunacak nitelikli gençlere ihtiyaç vardır. Bu ihtiyacın karşılanması da iyi eğitim görmüş gençlerimizle mümkün olacaktır. Çünkü yaşadığımız çağın gereği, bilgiye sahip olan ve bilgiyi ülkesi için kullanan milletler ve insanlar daima 10 adım önde olacaklardır. Çocuklarımızı çağın gerektiği donanımda yetiştirirken, bir yandan da inançlı, ahlaklı ve tarihini iyi bilen günümüzü her yönüyle değerlendiren ve yarınlara emin adımlarla yürüyen gençler yetiştirmeliyiz. Tarihte olduğu gibi günümüzde de gelecekte de istikbalimize ve istiklalimize kast eden ve edecek olan tek dişi kalmış emperyalist canavarların ve onların gayri meşru çocukları olan PKK, FETÖ /PYD (Fetullahçı Terör Örgütü/ Parelel Devlet Yapılanması),DHKPC ve DAEŞ gibi hain ve alçak kanlı terör örgütlerinin ve mensuplarının amaç ve hedeflerini, gözümüzün nuru çocuklarımıza ve gençlerimize çok ama çok hassasiyetle bilinçli bir şekilde öğretelim. Yine ecdadımızın Çanakkale’de, İstiklal Savaşında ve milletimizin 15 Temmuz’da şehitler vererek kanla yazdığı destanları her daim ibret alacak şekilde çocuklarımıza anlatmalıyız. Anlatmalıyız ki 1071’den beri canımızdan çok severek yaşadığımız altı dolu üstü dolu cennet Anadolu topraklarında nazlı nazlı dalgalanan al yıldızlı al bayrağın ve hoş seda ile okunan ezan eşliğinde sonsuza dek Müslüman Necip Büyük Türk Milleti’nin çocukları yaşasın. Öğretmenlerimiz sadece 24 Kasım günü değil her zaman başımızın tacıdır. Beni fedakarca yetiştiren öğretmenlerimi bu vesileyle buradan saygı, sevgi ve şükranla anıyor ve ellerinden öpüyorum” dedi.  

HİZMET ŞEREF BELGESİ VERİLDİ

Daha sonra ilçede görev yapan ve adaylık süreci tamamlanan öğretmenlerin yemin etmesinin ardından Çerkezköy Kaymakamı Murat Duru tarafından Öğretmen Mustafa Salih Özkadıoğlu’na tüm emekli öğretmenler adına hizmet şeref belgesi verildi.

ÖĞRENCİLERE ÖDÜLLERİ VERİLDİ

Akabinde 24 Kasım Öğretmenler Günü kapsamında ilçede düzenlenen okul öncesinde resim, ortaokullarda şiir, ve liselerde kompozisyon yarışmalarında dereceye giren öğrencilere ödülleri verildi. Okul öncesinde resim dalında birinci olan Müjgan-Serkan Karagöz Anaokulu öğrencisi Defne Minel Demirel, ilkokullarda resim dalında birinci olan Yunus Emre İlkokulu Öğrencisi Irmak Çiftçi, ortaokullarda şiir dalında birinci olan 75. Yıl Ortaokulu Öğrencisi Melis Alözkan, liselerde kompozisyon dalında birinci olan Sarbak Metal Anadolu Lisesi Öğrencisi Tülin Kahriman’a ödülleri Çerkezköy Kaymakamı Murat duru tarafından verildi.
Okul öncesinde resim dalında ikinci olan Azize Şahap Bozkurt anaokulu Öğrencisi Yusuf Ege Yüksel, ilkokullarda resim dalında ikinci olan Şehit Dinçer Ersoy İlkokulu Öğrencisi Zeynep Gülce  Güvensoy, ortaokullarda şiir dalında ikinci olan Şehit Erdem Uçar Ortaokulu Öğrencisi Elanur Kaya, liselerde kompozisyon yarışmasında ikinci olan Elif Seda Güvensoy’a ödülleri Kaymakam Refiki İsa Bertan tarafından verildi. Okulöncesinde resim dalında üçüncü olan Recep Arif Gabralı İlkokulu Öğrencisi Kerem Kaymak, ilkokullarda resim dalında üçüncü olan İnci Narin Yerlici İlkokulu Öğrencisi Ayşe Rana Gül, ortaokullarda şiir dalında üçüncü olan Metin Seçkin Ortaokulu Öğrencisi Sehranur Adanır, liselerde kompozisyon yarışmasında üçüncü oaln Çerkezköy Ticaret ve Sanayi Odası Anadolu Lisesi Öğrencisi Tuanna İkra Akın’ın ödülleri Çerkezköy Belediye Başkanı Vahap Akay tarafından verildi. 

ORATORYO GÖSTERİSİ SUNULDU

Ödül töreninin ardından Seval- Ahmet Çetin Fen Lisesi 11. Sınıf Öğrencisi Deniz Hatice Ilgın ‘Dünyanın bütün çiçekleri’ adlı şiiri seslendirdi. Akabinde Seval- Ahmet Çetin Fen Lisesi öğrencileri Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenleri Sertaç Kılıç, Harun İlyas Karaca ve Nurullah kaçmaz yönetiminde oratoryo gösterisi sundu. Program Seval- Ahmet Çetin Fen Lisesi öğrencilerinin Müzik Öğretmeni Gözde Dağ yönetiminde türküleri seslendirmesinin ardından protokol üyelerinin öğrencilerle hatır fotoğrafı çekilmesiyle son buldu.

Editör: TE Bilisim