Çerkezköy Bakış - İrmet Hospital Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Nihat Boztaş, mevsimsel göz alerjisi ya da tıbbi adıyla mevsimsel alerjik konjonktivit hakkında bilgi verdi.
Mevsimsel göz alerjisinin bahar aylarında sık olarak polenlere bağlı olarak gelişebildiğini ifade eden Boztaş, “Semptomları hafif kızarıklıktan görme sorunlarına yol açabilen şiddetli iltihaplanmalara dek değişebilir. Tipik semptomları berrak, sulu akıntı, kaşıntı, kızarıklık ve yanmadır. Aynı zamanda burunda kaşıntı, tıkanma ve hapşırma gibi belirtilerle ortaya çıkan üst solunum yolu alerjileri de mevsimsel alerjik konjonktivit yakınmaları arasındadır. Tanı ve uygun tedavi için mutlaka bir Göz Hastalıkları uzmanına başvurulmalıdır” dedi.
Mevsimsel göz alerjisinden korunmanın 6 yolundan da bahseden Boztaş, “Polenlerin yoğun salındıkları dönem olan 05.00-10.00 saatleri arasında, mümkünse dışarı çıkmayın, evinizi bu saatlerde havalandırmayın. Gözlük kullanın. Aracınızda camları açmayın, havalandırma filtresini her yıl değiştirin. Evinizin nemini düzenleyin. Yün veya pamuklu yorgan ile yastık kullanmayın. Tütün ürünlerinden uzak durun, evde içilmesine izin vermeyin” dedi.
GÖZ ALERJİSİ NEDİR?
Oldukça yaygın bir şikayet olan göz alerjisinin gözlerin onları tahriş eden bir şeye, yani bir alerjene verdikleri tepki olduğunu ifade eden Boztaş, “Göz alerjileri, vücudun bağışıklık sistemi duyarlı hale geldiğinde ve çevrede çoğu insanda genellikle sorun yaratmayan bir şeye aşırı tepki gösterdiğinde gelişir. Diğer konjonktivit türlerinin aksine, göz alerjileri kişiden kişiye yayılmaz. Göz alerjileri, başka göz hastalıklarıyla aynı semptomları paylaştığı için doğru tanının konulması önemlidir. Örneğin göz alerjisi ile göz enfeksiyonu, benzer semptomlara sahip, ancak farklı tıbbi nedenlere dayanan farklı durumlardır. Bireyler için göz içinde veya üzerinde bir şey olduğu hissi oldukça rahatsızlık verici olabilir. Göz alerjisi semptomları, hafif rahatsız edici kızarıklıktan görmeyi bozacak kadar şiddetli iltihaplanmaya kadar değişebilir. Bunun sonucu olarak, göz kapakları ile göz zarı, yani konjonktiva kızarır, şişer veya kaşınmaya başlar. Gözde yanma hissi ve berrak, sulu akıntı halinde gözyaşı görülebilir. Eğer alerjinin nedeni bulunmaz ve ciddiye alınmazsa göz alerjisi belirtileri daha da şiddetlenebilir. Gözde ağır yanma ya da kaşıntı olabilir, ışığa karşı hassasiyet gelişebilir. Göz alerjisi olan bireylerde aynı zamanda burunda kaşıntı, tıkanma ve hapşırma gibi belirtilerle ortaya çıkan üst solunum yolu alerjileri de yaygındır. Bu durum genellikle mevsimsel alerjilerle ilişkilidir ve geçicidir.” açıklamasında bulundu.
TANI VE TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELERDİR?
Göz Alerjisinin tanı ve tedavileri hakkında da bilgi veren Boztaş, “Göz alerjisi tanısı genellikle alerji testleriyle ortaya çıkabilir. Yine de alerji testleri normal çıkan kişilerde de göz alerjisi meydana gelebilir. Bu yüzden göz alerjisinde hastanın öyküsünün alınması oldukça önemlidir. Göz alerjisinin tedavisinde, genellikle kişinin alerjiye neden olan (polenler, toz, kimyasal maddeler gibi) durumları ortadan kaldırması veya uzak durması ile önemli ölçüde azaltabilir. Bunun dışından hekim tarafından önerilen damlalar veya solüsyonlar da alerji belirtilerinin ortadan kalkmasına yardımcı olmaktadır. Uzun süreli kullanılan kortizonlu damlalar ve solüsyonlar uzun sürede göz kuruluğuna neden olabilmektedir. Bu yüzden alerjinin en tekili tedavi yolu alerjen maddelerden uzak durmaktır.” ifadelerine yer verdi.
