Tekirdağ'daki Yahya Kemal Beyatlı Kültür Merkezi'nde düzenlenen toplantıda konuşan TİHEK İkinci Başkanı Alişan Tiryaki, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu hakkında bilgi verdi.

İl istişare toplantılarının 11'incisini Tekirdağ'da düzenlediklerini belirten  Tiryaki, şöyle devam etti:
"Son 50 yılda en efsunlu kelime insan hakları kelimesi. Ezen de ezilen de zalim ve mazlum da yöneten ve yönetilen de insan hakları diyerek söze başlıyor ama bu sözün tekrarı insan hakları ihlallerini ortadan kaldırmıyor. Ortada büyük bir paradoks var. Bu noktadaki yazarların işaret ettiği nokta şudur. İnsan haklarını konuşan, insan haklarıyla ilgili yazan insanlar, bu alana kafa yoran insanlar, insanı hak öznesi olarak görüyor mu? İnsana sırf insan olduğu için onurunun yüksek olduğu için değer veriyor mu? Yoksa insan hakları kavramını araçsallaştırarak bir yerlere mi varmak istiyor."

Tiryaki, insan haklarıyla ilgili literatürün önemli bir bölümünün Batı'ya ait olduğunu dile getirdi. 

Hatta yüzde 90'lık bir kısmının Batılı ilim adamlarına ait olduğunun altını çizen Tiryaki, şunları kaydetti: "Bu insanların oluşturduğu literatüre mutlaka ki kendi medeniyetleri etki etmiştir. Bu sebeple insan haklarıyla ilgili ve her alanda Batı'dan bize ihraç edilmeye çalışılan insan haklarını dikkatle incelemeliyiz. En son savaş zamanlarının ortaya çıkardığı kriz dönemlerinde insana, insanlık dramlarına yaklaşımları hepimizin kafasında soru işaretleri oluşturmaktadır. Mesela Suriyeli bir mülteciyle Ukraynalı bir mülteci, batılı ilim adamlarının gözünde aynı gözükmüyor. Bunları çoğaltmak mümkün. Dolayısıyla yapılanlarla yazılanlar arasındaki uyumun eksik olduğu yönünde bir kanaatimiz vardır. Biz kendi tarihimize, kendi medeniyetimize bu eleştirilerin ötesine geçerek, belki üniversitelerimiz bu konuda inisiyatif alarak önemli çalışmalara imza atmak durumundadırlar."

Tiryaki, "Yani Mevlana'yı biz Batı'dan öğrenmek durumunda değiliz. Yunus Emre'yi aynı şekilde. Elbette ki Anadolu'yu...  Anadolu'ya hikmet isteyen bu bilge insanların insanlık adına öğrettiklerini evvela biz Batı'dan önce öğrenmeli, sonra da bütün insanlığın idrakine sunmalıyız." dedi.

Tekirdağ Valisi Aziz Yıldırım da insanların hiç bir ayrım gözetmeksizin sadece insan olmalarından dolayı eşit, özgür ve onurlu yaşama hakkına sahip olduğunu aktararak, "Herkes cinsiyet, ırk, renk, dili din, yaş, düşünce farkı, toplumsal köken, zenginlik gibi farklar olmaksızın kanun önünde eşittirler. İnsan haklarının gücü herkese eşit davranılması ilkesinden gelir." dedi.

Toplantıya, Cumhuriyet Başsavcısı Soner Gül, Tekirdağ Emniyet Müdürü Mehmet Hakan Fındık, Tekirdağ Jandarma Komutanı Kıdemli Albay Osman Kılıç, kaymakamlar, TİHEK kurul üyeleri, kurum müdürleri ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.
 

Editör: TE Bilisim