Çerkezköy Bakış- İrmet Hospital Kardiyoloji Uzmanı Dr. Ömür Aydın, “Karotis Arter Darlığı”, halk arasında “Şah Damarı Daralması” olarak bilinen rahatsızlık hakkında bilgi verdi.
Halk arasında şah damarı darlığı olarak bilinen Karotis arter Stenozunun ciddiye alınması ve ihmal edilmemesi gereken bir rahatsızlık olduğunu ifade eden Aydın, “Boyun bölgesinde iki taraflı olarak yer alan; karotis arterlerin ileri derecede daralması ya da tıkanmasıyla şah damarı (karotis arter) hastalığı oluşur. Karotis arterler atar damardır ve görevleri beyine oksijenden zengin temiz kan taşımaktır. Sağlıklı bir atardamarın duvarı, esnek ve pürüzsüz bir yapıya sahiptir. Yüksek kolesterol düzeyleri, obezite, sigara kullanımı, hipertansiyon ve diyabet gibi bazı olumsuz faktörlerinin etkisiyle şah damarı duvarında yağlı maddeler, kolesterol atıkları, kireç kalıntıları gibi zararlı maddeler birikmeye başlar. Bu maddelerin birikmesi sonucunda, damarın duvarında aterosklerotik plak denilen kalın bir kireç tabakası meydana gelir. Bu durum şah damarında esneklik kaybı, darlık ya da tıkanıklıkla sonuçlanır. Darlık nedeniyle beyne giden kan akımında azalma meydana gelir. Kan akımı kritik düzeyin altına inerse beynin oksijenlenmesi ve beslenmesi etkilenir. Şah damarlarda meydana gelen darlık zamanında ve uygun şekilde tedavi edilmezse tam bir tıkanıklığa sebep olarak kalıcı inmeye ve beyin hasarına yol açabilir.” dedi.

ŞAH DAMARI HASTALIĞININ BELİRTİLERİ EN SIK KİMLERDE GÖRÜLÜR?

Aydın, karotis darlığı için risk faktörlerini şu şekilde sıraladı. İleri yaş, sigara kullanımı, hipertansiyon, kan lipit ve kolesterol düzeylerinde yükseklik, şeker hastalığı (diyabet), aşırı kilolu olmak, sedanter (hareketsiz) yaşam tarzı, ailede ateroskleroz, koroner arter hastalığı veya karotis arter hastalığı öyküsü. Aydın, bu risk faktörlerine sahip bireylerin mutlaka karotis arter hastalığı açısından kontrol edilmesi gerektiğini söyledi. Şah damarı hastalığının belirtileri hakkında da bilgi veren Aydın, “Şah damarı tıkanıklığı veya daralması çoğu zaman belirti göstermez. Bu sebeple belirti göstermediği için daha büyük risk taşımaktadır. Şah damarı hastalığı kontrol amacıyla yapılan renkli doppler ultrasonografide muayenesinde saptanabilmektedir. Ultrasonografi de (USG) darlık saptanan durumlar da hasta tedavi edilmezse darlık bölgesinde bulunan pıhtılar koparak beyin damarlarını tıkayabilir. Hasta inme (felç) tablosuyla karşı karşıya kalabilir. Şah Damarı Daralması ( Karotis Stenozu) Başlıca Belirtileri şunlar, ani görme kaybı, bulanık veya çift görme, yüz ya da vücudun herhangi bir tarafında karıncalanma, uyuşma veya güçsüzlük, denge kaybı, koordinasyon problemi ve yürümede zorluk çekme, bilinç bulanıklığı, bir anda ortaya çıkan baş dönmesi, hızlı şekilde meydana gelen şiddetli baş ağrısı, konuşma zorluğu, hafıza kaybı, yutma zorluğu” dedi.

TANI VE TEDAVİ YÖNTEMLERİ

Şah damarı hastalığı için tanı ve tedavi yöntemleri hakkında da bilgi veren Aydın, “Hastanın şikayetleri ve muayene bulguları sonucunda kesin tanı koymak için bir takım görüntüleme yöntemlerine başvurmak gerekmektedir. Boyun renkli doppler ultrasonografisi, MR anjiografi, BT anjiografi, klasik anjiografi, bu tanının koyulması için kullanılan görüntüleme yöntemlerinden bir kaçıdır. Hastanın genel durumuna ve ek hastalıklarına bakılarak uygun tedavi seçilmelidir. Günümüzde kapalı işlem olarak stentleme (endovasküler) girişi ve açık ameliyat (karotis endarterektomisi) olmak üzere iki temel tedavi yöntemi vardır. Karotis anjiyoplasti ve stentleme, beyne kan akışını sağlamak için tıkalı arterleri açmak amacıyla uygulanan bir prosedürdür. Genellikle inmeyi tedavi etmek veya önlemek için yapılır. İşlem sırasında genel anestezi uygulanmaz. Stent uygulaması kasık damarlarından kateter adı verilen ince uzun borularla girilerek yapılır. Bu kateter içinden geçirilen kılavuz telle tıkanıklığın bulunduğu bölgeye ulaşılır. Tel üzerinden özel bir balon kateter ile hasta damara ulaşılıp anjiyoplasti adı verilen bir işlem uygulanır. Anjiyoplasti balonun şişirilip indirilmesiyle damardaki darlığın azaltılması işlemine denir. Daha sonra stent denilen özel bir tüp tekrar oluşmasını önlemek amacıyla darlığın olduğu kısma yerleştirilir.” dedi.

Editör: TE Bilisim