Çerkezköy HEM ve KAGEDER işbirliğiyle alanında uzman eğitimciler tarafından verilen kurslar hem kişisel anlamda hem de ekonomik anlamda ev hanımlarına katkı sağlamaya devam ediyor. Kursiyerlere, ev tekstili dikiş öğretmeni Nuray Albay ve dikiş öğretmeni Nur Birinci tarafından eğitim veriliyor.
“İKİ ÖĞRENCİM KENDİ İŞ YERLERİNİ AÇTI”
8 yıldır dikiş kursu öğretmenliği yaptığını beliren Nuray Albay, “2 yıldır KAGEDER’de kurs veriyorum. 44 tane öğrencim var. Bunların arasında iki tane öğrencim kendi iş yerlerini açtı. Burada nevresim takımları, ev tekstili, bebek giyimi üzerine dikiş yapıyoruz. Yeni başlayan öğrencilere makine bilgileri, teyel bilgileri, makinede farklı dikiş türleri, elde dikim ve biçme öğretiyoruz. Sadece ev hanımları değil çalışan öğrencilerim için de akşam kursu açtık katılımlar yoğun hanımlar çok istekli oluyor. Her sene yılsonu sergilerimiz oluyor. Kursiyerlerimizle yaptığımız çalışmaları sergide sunuyoruz.” dedi.
“DİKİŞ MAKİNELERİMİZ YETERSİZ KALIYOR”
Kurstaki malzeme yetersizliğinden bahseden Albay, “Bazı eksikliklerimiz var dikiş makinelerimiz yetersiz kalıyor. Derneğimizin gelir düzeyi çok az olduğu için doğalgazımızı açtıramadık. Bu konuda destek bekliyoruz.” ifadelerini kullandı.
KIYAFET DİKİŞ KURSU
Kıyafet dikişi alanında eğitim veren dikiş öğretmeni Nur Birinci, “Dikişe gönül vermiş birisiyim. Halk Eğitimi kapsamında KAGEDER’de dikiş dersleri veriyorum. Kursumda 20 adet kursiyerimiz mevcut. Öğrencilerime de maddi manevi her konuda yardım sağlamaya çalışıyorum. Dikişi uzun yıllardır severek yapıyorum. 9 yaşında ilk başladım ve teknik anlamda 14 yaşımda öğrenerek hala devam ettiriyorum.” dedi.
‘’DİKİŞ YAPMAYA KÜÇÜKKEN BEBEKLERİME ELBİSE DİKEREK BAŞLADIM’’
Ona dikişi sevdiren detaylara değinen Birinci, “Beni dikişe iten ve sevdiren küçüklüğümde zaten bebeklerime güzel elbiseler dikiyordum aynı zaman da mahallemizde bulunan Fatma abla diye bir terzimiz vardı. O zamanlar kara önlüklerimizi prova ettirmeye gittiğimizde, iğnelerini ağzına alıp prova yapması, dar mı geldi, geniş mi geldi diye ilgilenmesi beni etkiledi. Ben de kendi kendime hep “acaba ben de böyle dikiş dikebilir miyim?” diyerek, onun sevgisiyle Malkara Kız Melek Lisesine gittim hatta oranın ilk mezunlarındanım. Dikişe olan sevgimle de buralara geldim.’’ şeklinde konuştu.
“YILSONUNDA SERGİYE HAZIR HALE GETİRİYORUZ”
Yetiştirdiği kursiyerlerinden bahseden Birinci, “Kursiyer öğrencilerim kendini geliştirdikten sonra kendilerini istihdam sağlamış olanlarda var. Hatta geçen yıl ki öğrencilerimden çalışanlar var. Başlangıçta öğrencilerimize her şeyi sıfırdan anlatıp teknik öğrenerek yapıyoruz. Teyel nedir, nerelerde kullanılır, çeşitleri nelerdir gibi en baştan anlatıyoruz. Eski dikiş makinelerinde çok fazla dikiş çeşitleri yapamıyorduk hatta kumaşları atmasın diye kenarlarına sürfile yapıyorduk, şimdi ise overlok makinelerimiz var, zikzak makineleri var onlarla temizliyoruz ama ben yine de hepsini öğrenmeleri adına hepsini gösteriyorum. Çalışımlarımızı da kalıplarımız üzerinden yapıyoruz kalıpsız çalışmıyoruz, kalıp olmadan yaparsak bu sefer çok fazla prova alırız. Şu an öğrencilerimizle etek çalışması yaptık. Yılsonunda da öğrencilerimizin yapmış oldukları bir çok çalışmaları yıl sonunda sergiye hazır hale getiriyoruz. Öğlencilerimizden daha önce dikiş bilgisi olanlar farklı çalışmalar yaparak, örneğin gömlek yapıyorlar. Tabii hiç dikiş makinesi kullanmayan öğrencilerimiz de maşallahları var ki, hemen öğrenip meraklı oldukları için güzel çalışmalar ortaya çıkarıyorlar. Kendileri de diktiklerini giyip aynada baktığında, bunu gerçekten ben mi yaptım deyip, kendilerini motive oluyor. Tabii ekonomik şartlardan dolayı da bir eşofman takımı alamayan olunca, kumaş alıp eşofman takımı diktiğinde bun yarı fiyatına mal ettiğinde aile ekonomisine de faydası olduğunu görebiliyoruz.’’ dedi.
