İran, Suriye'nin başkenti Şam'daki konsolosluk binasına yapılan hava saldırısının ardından İsrail'e sert tepki gösterdi. Tahran yönetimi, uluslararası hukukun ihlali olarak gördüğü bu saldırıya karşılık vereceklerini ve "meşru müdafaa" hakkını kullanacaklarını duyurdu.
İran, Suriye'nin başkenti Şam'da gerçekleşen ve konsolosluk binasını hedef alan saldırının ardından İsrail'e yönelik açık bir tehdit savurdu. Saldırıyı kınayan Tahran, uluslararası hukuku ihlal eden bu eyleme karşılık olarak İsrail'i cezalandırma kararlılığını ifade etti.
İran'ın Birleşmiş Milletler Daimi Temsilciliği, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, BM Güvenlik Konseyi'nin İsrail'in saldırısını kınamamasını eleştirdi. Temsilcilik, konseyin harekete geçmemesi halinde İran'ın İsrail'i cezalandırmak zorunda kalacağını belirtti. Ayrıca, Rusya'nın BM Daimi Temsilcisi, konseyden saldırıya ilişkin açıklama yapılması yönünde girişimlerde bulunduğunu ancak bazı Batılı ülkelerin buna engel olduğunu açıkladı.
İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, İsrail'e karşı yapılacak olası misilleme eyleminin uluslararası hukuk çerçevesinde "meşru müdafaa" olarak değerlendirileceğini vurguladı. Alman mevkidaşıyla gerçekleştirdiği görüşmede, İsrail'e itidal çağrılarını reddeden Abdullahiyan, bölgedeki gerilimin azaltılması için İsrail'in saldırılarına son vermesi gerektiğini belirtti.
1 Nisan'da İran'ın Şam Büyükelçiliği yerleşkesindeki konsolosluk binası, İsrail tarafından gerçekleştirilen bir hava saldırısına maruz kaldı. Bu saldırı sonucu, aralarında general rütbesindeki yetkililerin de bulunduğu çok sayıda kişi hayatını kaybetti. İran, bu saldırıya hızlı bir şekilde misilleme yapacağını duyurdu ve Amerika Birleşik Devletleri'ni de olayla ilişkilendirdi.
İran'ın bu saldırıya nasıl bir yanıt vereceği konusu, bölgesel ve uluslararası alanda büyük bir merak konusu. Tahran'ın misilleme eylemleri, bölgedeki gerilimi daha da artırabilir ve yeni bir çatışma dönemini başlatabilir.
