Trakya Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Teknoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Gülşah Gedik, Osmanlı mirası hediyelik meyve sabunlarından ilham alarak kimyasal barındırmayan sabun üretti.
Doç. Dr. Gülşah Gedik, Edirne'de “mis meyve sabunları” olarak adlandırılan hediyelik sabunları günlük kullanılabilir halde üretmek için bir proje hazırladı. Mis meyve sabunlarının Osmanlı'dan günümüze gelen, meyve ve sebze şeklinde hazırlanan, güzel kokulu, süs olarak kullanılan sabunlar olduğunu belirten Gedik, bu sabunlardan ilham alarak kendisinin de gerçek sebze ve meyveleri kullanarak bir sabun hazırlamayı düşündüğünü ifade etti.
MEYVE KÜÇÜK BİR SABUNUN İÇERİSİNE ÖZEL BİR YÖNTEMLE SIĞDIRILIYOR
Bir sebze veya meyveyi küçük bir sabunun içerisine özel bir yöntemle sığdırdıklarını dile getiren Gedik, sebze veya meyveyi ekstre ettikten sonra kabuğuyla beraber, püskürtmeli kurutucu cihazın içine koyup suyundan arındırdıklarını söyledi.
“EL TEMİZLİĞİNİ VE CİLT BAKIMINI TAM YAPAN BİR ÜRÜN ORTAYA KOYDUK”
Sabunda ham madde olarak zeytinyağı kullandıklarını belirten Gedik, yaptıkları sabunun el ve cilt bakımını tam olarak yaptığını ifade etti. Gedik, "Bu işlem, kullandığımız olgun meyve veya sebzenin kokusunu, rengini ve dokusunu uzun süre saklanabilir, tekrar suyla bir araya geldiğinde de aynı özelliklerini mümkün olduğunca değişmeden gösterebilir bir hale getiriyor. Yapay koku veren ürünlerin evde bulunması iyi değildir. Böylece bunu ortadan kaldırmış oluyoruz. Yapay bir renk maddesi de yok, Köpürtücü bir madde de kullanmıyoruz. Çok köpürmeyen ama el temizliğini ve cilt bakımını tam yapan bir ürün ortaya koyduk." dedi.
ÜNİVERSİTENİN BAHÇESİNDEN TOPLADIKLARI MEYVE VE SEBZELER KULLANILDI
Gedik, sabunları hazırlarken üniversitenin bahçesinden topladıkları incir, havuç, salatalık, portakal, armut, limon, mandalina, domates, kavun ve karpuz kullandıklarını aynı zamanda akademisyenlerin isteği üzerine çilek ve kirazı da kullanacaklarını ifade etti. "Eskilerden gelen ve mantığı çok doğru olan bir formülasyonu günümüzde sürdürülebilir bir hale taşımaya çalıştık.” diyen Gedik, bu çalışmaları yaparken antimikrobiyal özelliğini bildikleri Edirne kırmızısı kök bitkisini de kullandıklarını söyledi. Bu tür konularda çalışmalar yaparken kendilerine inanan ve destek sağlayan başta Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu olmak üzere Rektör Yardımcıları ve Bilimsel Araştırma Komisyonundaki öğretim üyelerine teşekkürlerini iletti.
Laboratuvar çalışmaları tamamlandıktan sonra ürünler “Trakya Sabunu” adıyla satışa sunulacak.
