Çerkezköy Özel İrmet Hospital Hastanesi Genel Cerrahi doktoru Op.Dr. Rahmi Kaya, reflü hastalığı ile ilgili açıklamada bulundu. Hastalığın belirtileri ve tedavi yöntemi ile ilgili konuşan doktor Kaya, reflünün oluşmasındaki sebeplerden birinin de yemek borusu ile mide arasında ki kapağın görevini yerine getirmemesi olduğunu ifade etti.

Çerkezköy Bakış -
 Özel İrmet Hospital Hastanesi Genel Cerrahi doktorlarından Op.Dr. Rahmi Kaya sıklıkla görülebilen reflü hastalığı ile ilgili açıklamada bulundu. Doktor Kaya, “Yediğimiz besinler yemek borusundan mideye gelir. Yani mide, yukarıda yemek borusuyla bağlantılıdır. Çeşitli sebeplerden dolayı mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçmasına reflü denir. Bu durum uzun süre devam ederse, asitli olan mide içeriği yemek borusunu tahriş eder. Yemek borusu kendini mide asidinden koruyamaz hale gelir. Reflülü kişilerde, genelde yemekten sonra ağza acı su ve besin gelebilir. Reflünün oluşmasında bir diğer faktör mideyle yemek borusu arasındaki kapağın görevini yerine getirememesi sonucu ortaya çıkar. Bu kapak, mide içeriğinin yemek borusuna geçişini engellemektedir. Tüm dünyada sık görülen bir hastalık olan reflü, ülkemizde de bir hayli fazla görülmektedir. Yapılan araştırmaya göre her 5 yetişkinden birinde reflü vardır. A.B.D’ de bu oran yüzde 0.5′tir.” dedi

BELİRTİLERİ NELERDİR?


Reflü hastalığının belirtileri ile ilgili de bilgi veren Kaya “Mide yanması en çok şikayet edilen rahatsızlıktır, mide içeriğinin yukarı çıktığını hissetmek, göğüs bölgesinde yanma, ağza acı suyun gelmesi, kalp çarpıntısı, rahatsız edici mide şişkinliği, öksürme, bazı durumlarda boğazda bir kaç belirti ile kendini gösterebilir. Boğazda bir şey varmış gibi hissetme ve boğazı temizleme hissi yutkunurken zorlanma, öksürük, boğaz ağrısı ve stres reflüyü arttırmaz. Fakat reflünün şikayetlerinin hissedilmesine neden olur. Zaten stres, gastrit ve ülser gibi mide hastalıklarına yol açacağından ve mide asidini arttıracağından şikayetlerin artmasına yol açar.Reflü, ağız kokusuna yol açabilir. Fakat sadece reflü değil, dişlerde meydana gelen bir enfeksiyon, bademcik iltihabı, sinüzit, salyanın azalması da ağız kokusuna yol açar. Bunları reflüden ayırmak gerekir. Bazı durumlarda hasta ağzının kötü koktuğunu söyler fakat bu diğer kişiler tarafından fark edilmeyebilir. Bu, psikolojik bir problemdir ve tedavi edilir.” İfadelerini kullandı.

REFLÜ TANISI


Op.Dr. Rahmi Kaya açıklamasının devamında ise, “Reflünün tanısında en çok kullanılan yöntemlerden biri endoskopidir. Her hastaya uygulanır. Bu yöntemle mide kapağının durumu, yemek borusunun hasarı ve diğer mide yüzeyindeki rahatsızlıklar saptanır. Tanıda kullanılan diğer en sık yöntem ilaçlı ( oral – iv) üst batın tomografidir.” dedi.

NASIL TEDAVİ EDİLİR?


Reflü hastalığının tedavisi hakkında da konuşan Rahmi Kaya, “Hastaların alacağı bazı önlemler, beslenme konusuna dikkat etmek ve ilaç tedavisi hastalığın kontrol altına alınmasını sağlar. Reflü tedavisinde bir kaç seçenek vardır. Hastalığın ne kadar ilerlediği belirlendikten sonra buna en uygun tedavi doktorunuz tarafından belirlenir. Tedavi seçeneklerinden birisi ilaç tedavisidir. Bunun için mide asidini kontrol altına alacak ya da salgısını azaltacak ilaçlar kullanılır. Böylece yemek borusuna kaçan asit miktarı azaltılır. Bir çokreflü hastasında olumlu sonuçlar alınır. Fakat ilacın bırakılmasıyla belirtiler, şikayetler tekrar ortaya çıkmaya başlar. Çünkü bu ilaç tedavisiyle mide kapağındaki sorun ortadan kaldırılamaz. Bu tedaviyle yemek borusunun tahrişi en aza indirilir fakat safra sıvısı asidik olmadığından yemek borusuna yine kaçar ve zarar verir. Diğer bir tedavi şekli ise cerrahi tedavidir. Alınan önlemler ve ilaçlarla hastalık kontrol altına alınamıyorsa ilaç kesildikten sonra şikayetler tekrar başlıyorsa anti-reflü cerrahisi uygulanmaktadır. Ameliyatla büyük oranda başarı sağlanır ve reflü şikayeti tamamen ortadan kaldırılır. Bu ameliyatta, mide kapağındaki bozukluk düzeltildiği için mide sıvısının, yemek borusuna geçmesi engellenmiş olur.” ifadelerine yer verdi.
Editör: TE Bilisim