Çerkezköy Bakış - Geçtiğimiz Kasım ayında Bahadır Tatlıöz yönetmenliğinde çıkardığı Aşka İçelim şarkısıyla büyük ses getiren Ercan Uyar, söz müziğinin kendisine ait olduğu şarkılarını tanıtmanın gururunu yaşıyor. İlerleyen süreçlerde besteleriyle ön planda olmak istediğini söyleyen Ercan Uyar, müzik hayatı ve hedeflerini Gizem Gedikoğulları’na anlattı.
Ercan uyar kimdir?
32 yaşındayım. Aslen Amasyalıyım ama Çerkezköy’de doğup, büyüdüm. Çerkezköy Halit Narin Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ni bitirdikten sonra Trakya Üniversitesi Muratlı Meslek Yüksekokulu kimya bölümü okudum. Ayrıca Açık Öğretimden de 4 yıllık işletme bölümü mezunuyum. Beste yazmaya 2002 yılında 17 yaşımda başladım. 2003’te müzik atölyesi olan Şakir Özkan ile tanıştım. Tanışmamızdan itibaren müziğime enstrüman katarak ilerledim. İlk enstrümanım gitar oldu. Gitar ile müziğe başlamış oldum. Sonrasında Şakir Özkan’dan gitar eğitimi aldım ve şarkılarımı yazmaya devam ettim. Şu an toplam 75 bestem var.
Neden müzik?
Ruhumu dinlendirmek, huzurlu olmak için diyebilirim.
Türkiye de müzik yapmak nedir, zorlukları var mıdır varsa bunlar nelerdir?
Türkiye’de şarkılar duygusal ağırlık olduğu için müzik yapmak güzel. Ülkemizde müzik yapmanın tek zorluğu maddi güç eksikliğidir. Maddi gücümüz olsa yapamayacağımız bir şey yok. Bunu yaptığım çalışmalarda gördüm. Son şarkımı Bahadır Tatlıöz ile çalıştım. Mesela Aleyna Tilki de Emrah Karaduman ile çalıştı ama arkasında duran oldu. Sağlam bir destek aldı. Emrah Karaduman gibi bir dj arkasındaydı. Ama Amerika özentiliği görüyorum. Bence müzik yok. Mesela Aydın Kurtoğlu deyin önünde eğilirim. Adam sanat yapıyor. Ben bir işçi çocuğuyum. Babam fabrika da çalışıyor. Pantolonunun cepleri delik bir çocuktum. Gitarımı ben amcamın yanında çalışarak toprak kazarak aldım. Deyim yerindeyse tırnaklarımla kazandım paramı diyebilirim. Şakir Özkan sayesinde 100 TL’lik gitarı 20 TL ye aldım. Şarkı yazmaya ilk arabesk ile başladım. Zamanla Ayna gruba ilgi duydum ve onun vesilesi ile biraz daha duygusal şarkılar yazmaya başladım. Son 3-4 senedir biraz hareketli şarkılara dönüyorum. Aşka İçelim parçasını 6 yıl önce yazdım. İlk olarak müzik hayatıma bu parçam ile başlamakla hata yapmışım farkına vardım.2017 yılı içinde yazdığım parçalar o zaman elimde olmuş olsaydı onlarla başlamak isterdim. Elimde döneme uygun çok güzel iki parça var. Eğer ki bundan sonra şarkı çıkaracak olursam mutlaka o iki parçadan biri tercihim olacaktır.
Müzik geçmişiniz var mı?
Geçtiğimiz yıllarda canlı müzik yaptım. Kayıp Kumsal adında grubumuz vardı. Askerden geldikten sonra 2007 yılında grubu kurduk. Grubumuz 3 yıl sürdü. İnsanların koşullarının değişmesinden dolayı grubumuz dağıldı. Ama şu an canlı müzik yapmıyorum. Bunun iki nedeni var. Biri Çerkezköy’de olmak, ikicisi ise zaman sıkıntısı. İki ay boyunca klip ile uğraş içindeydim. Çerkezköy’de canlı müzik çok sevilmiyor. Halk canlı müzik taraftarı değil, istemiyorlar. Belediyeden çalışmak için bir oda istedim vermediler. Ben tüm paramı ortaya koydum. Amacım bir diploma, referans yapmaktı. Ama belediyeden destekleyen yanımda olan olmadı. İskender Doğan’ı 4 yıldır tanıyordum. Kendisinden 8 ay kurs aldım. Bana babalık bile yapmış bir insandır. Onun sayesinde Bahadır Tatlıöz ile tanışabildim.
Müzik hayatınızda dönüm noktanız ne oldu?
Müziğe ilk adımı atmak adına Şakir Özkan, profesyonellik adına ise İskender Doğan müzik hayatımın dönüm noktaları oldu. Yani camdan gitara bakan bir çocukken o camın içerisindeki gitarı alan bir çocuk oldum. Türkiye’de müzik alanında kaliteli insanlar görünmüyor. Maddi yetersizlikten dolayı göz önüne çıkamıyorlar. Kendilerini ispatlayamıyorlar. Bu konuda sadece İlyas Yalçıntaş’ı şansı buluyorum. Barış Akarsu da çok şanslıydı. Kaliteli bir müzik dediğimizde aklıma Mustafa Ceceli, Bahadır Tatlıöz, Aydın Kurtoğlu, İlyas Yalçıntaş gibi sanatçılar geliyor. Müzik yapabilmek için tüm yokluklara rağmen yılmamak gerek. Bir söz vardır ya hani ‘Bir gün her şey güzel olacak’ diye ben bu söze inanıyorum. Bu sözü düşünerek hareket etmek lazım. Ben şuan hala klibimin ödemeleri ile uğraşıyorum ama yine de bir yıl sonra yapacaklarımı düşünüyorum. Şuan ki hedefim bir ya da iki sanatçıya birkaç bestemi verebilmek. 75 bestemden en az 20 tanesine güveniyorum. Türkiye standartlarında tutabileceğini düşünüyorum. Bir şarkının sözleri anlamlı olmalı. Söylemiş olmak için söylenmemeli. Bir müzik eserinin kalitesini belirleyen en temel öğe duygudur. Şarkının içindekilerin yaşanmasına gerek yok. Ben yaşamadıklarımı da hayal ederek, düşünerek, esinlenerek yazdım. Bazen de kendimi dağın tepesine, yeşil bir manzaraya, deniz manzarasına falan atarım. Nefes almak isterim. Nefes aldıkça yazabilirsiniz. O manzaranın karşısına geçince ufkunuz açılır, izlerim, gözlemlerim. Sesimi Erhan Güleryüz’e benzetiyorlar. Ama benzememesini isterim, kopya olmasın. İlk şarkım Ayrıldın Benden’i 17 yaşımda yazmıştım. Beste konusunda kendime güveniyorum bu konuda ileriki dönemler için hedeflerim olacak. Son olarak röportaj için Çerkezköy Bakış Gazetesi’ne teşekkür ediyorum.
