Ülkemizde tarım büyük oranda aile işletmeleri olarak nitelendirilen 1-5 çalışan ölçeğine sahip çiftçiler tarafından yürütülmektedir. Marmara bölgesi Ülkemize oranla iyi bir mekanizasyon seviyesine sahiptir fakat bölgemizdeki tarım arazisi büyüklükleri günden güne azaldığından ve parçalı olarak tarımın gerçekleştirildiğinden dolayı tarımsal girdiler daha yüksek olmaktadır, toprak birleştirme gibi işlemler Marmara’nın belirli bölümlerinde başlanmış olsa da hala çok geride kaldığımızı söyleyebilirim.

 

                Ufak toprak parçalarını işleyen çiftçiler birbirinden uzak tarlalarda kuru tarım arazilerinde Buğday, Ayçiçeği / Nadas ekseninde mono kültürel bir tarım yöntemi izlemektedirler son günlerde yaygınlaşmaya başlayan Kanola tarımı yeterli seviyelere ulaşamamıştır. Hal böyle olunca doğru üretim planlaması yapamayan üreticiler yeterli kârlılık seviyesine ulaşamamakta ve ekonomik olarak zarar görmektedir. Bu yazımda size çiftçilerimizin en çok yaptıkları hatalardan bahsederek bu hatalardan nasıl sakınabilecekleri hakkında fikirler vereceğim.

                Ziraat Fakültesinin Tarla Bitkileri bölümünden mezun olmamın mesleki yaşamına sağladığı katkılar ve ticari olarak sürdürdüğüm faaliyetler neticesinde birçok çiftçinin işletme modelini gözlemleyerek analiz etme fırsatı buldum, çiftçilerimizin düştükleri hataların başında benim de en çok gözlemlediğim hata olan satın alma yönetimi gelmektedir;

  1. Satın Alma Yönetimi Hataları;

Çiftçiler satın alım gerçekleştirirken belirli kriterleri göz etmektedirler bunlar; vade, fiyat, nakliye ve ürün bilinirliğidir. Satın alımı gübre için yaparken çiftçiler genellikle fiyatların genellikle düşüş dönemlerini bekleyerek ellerindeki peşin para ile alım yaparlar, peşin para ile alım yapamayanlar ise kısa vadeli Tarım Kredi veya Yağlı Tohumlar gibi üretici kooperatiflerinden borçlanarak alım gerçekleştirirler bu alımların ödemelerini üretici destekleri ile ödemeye gayret ederler, mazot alımları çoğunlukla peşin olmakla birlikte üretici kredi kartı vb. ödeme yollarına da başvurmaktadır, zirai ilaç çoğunlukla peşin alınmıyorsa harman vade seçenekleri ile kooperatif veya zirai ilaç bayilerinden alınır.

İşte bu noktalarda en çok yapılan hata bu alımların vade bazlı alımları gerçekleştirilerek vade farkları, faiz miktarları, ödeme günleri gibi faktörlerin doğru planının yapılmamasıdır çiftçimiz harman vadeli olarak nitelendirilen makine, teçhizat vb. gibi ürünleri de plansız bir şekilde alarak üzerindeki maddi yükü daha da arttırmakta ve yanlış yatırım planlamasıyla dekar/kâr oranını düşürmektedir.

Satın alım gerçekleştirirken gerçekten bu ürüne ihtiyacınızın olup olmadığına doğru bir şekilde karar vermeniz gerekmektedir, zirai ilaçların alımını gerçekleştirirken dekarda kullanacağınız aktif madde miktarı ilacın dekar maliyeti dekar/yarayışlılık seviyesi gibi unsurlar göz önünde bulundurulmalıdır sırf arkadaşınız tavsiye ettiği için aynı aktif maddeye sahip iki farklı ticari ismi bulunan ilaca daha fazla para ödemek doğru değildir, dekar maliyeti 9-10₺ gibi tutarlara yaprak gübresine erişilebilirken günümüzde 20₺ seviyeleri ulaşan kök boğaz ilacı maliyetleri söz konusudur pas ilaçları maliyetleri 35₺ üzerinde seyretmektedir, yabancı ot ilacı maliyeti 45₺ dolaylarındadır bu ilaçların kullanım zamanı, birlikte kullanımları ve kontak etkileri düşünülerek alım gerçekleştirilmelidir.



 

  1. Yıl Planlamalarında Dekar Hataları

Nadas-Ayçiçeği-Buğday ekseninde çiftçi bir sonraki yılın ekilecek alanını tespit ederken hataya düşebilmektedir, bu hatalar sonucunda daha fazla ilaç veya gübre siparişi verip o yıl için gereğinden fazla harcama yapabilmektedir veya satın almaya gittiği yerde bu alanları hesaplamaya çalıştığından eksik ilaçta alabilmektedir, yıllık olarak ekim planlamanızı tamamlamanız alacaklarınızın listesini yapmanız ve bu liste ile fiyatları bayilerden veya üretici kooperatiflerinden talep etmeniz en doğrusu olacaktır.

 

  1. Makinelerin Masrafları

Makinelerin masrafları çiftçiler tarafından şansızlık talihsizlik olarak görülmektedir fakat her makinin yıllık bir amortisman masrafı olduğu, sarf malzemelerinin değişim gerektirdiği, bakımlarının zamanında yaptırılması gerektiği, dönemsel ve periyodik kontrollerinin gerçekleştirilmesi gerektiği unutulmamalıdır. Düşünün ki bir işletmenin forklift makinesinin kontrolleri yapılmıyor, motor yağı değiştirilmiyor, hidrolik yağları kontrol edilmiyor bu makinenin arızası olası mıdır değil midir?

 

  1. Tarla Kira Bedellerinin Yanlış Hesaplanması

Hicar olarak isimlendirilen yıllık tarla bedelleri üreticilerimiz tarafından doğru hesaplanmadıkları taktirde işletme ekonomilerine zarar verebilmektedir bu sebeple bir önceki yılın dekar maliyetleri göz önünde bulundurularak enflasyon bazında artış oranına göre maliyet değerlemesi yapılmalı ve bu değerlemeye göre hicar alanlarına ödeyebilecekleri maksimum bedel bulunmalıdır, hicar ile işlenen arazilerin desteklemeleri vb. gibi avantajlarından yararlanıp yararlanamadıkları da göz önünde bulundurulmalıdır.



 

 

  1. Üretim Tekniklerine Ayak Uyduramamak

Ülkemizde ve dünyada yıllar içerisinde tarımsal üretim teknikleri değişime uğradılar ve uğramaktadırlar, derin toprak işlemesinden uzak durulması gerektiği, toprak değerlerinin baz alınarak gübre uygulamalarının yapılması gerektiği, topraklardaki organik maddenin önemi, toprak pH oranının önemi gibi konuları hala en temel seviyelerde konuşmaktayız oysaki dünyada bunların önemi büyük oranda kavranmış vaziyettedir bu tekniklerin geliştirilmesi dekar maliyetlerini de önemli ölçüde azaltacaktır.

 

  1.  Danışmanlık Almamak

Birçok üretici kooperatifi, üretici örgütü, zirai ilaç bayi, devlet kuruluşu ve ticari kuruluşlar bünyelerinde ziraat mühendisi çalıştırmaktalar bu mühendisler üreticilerimize bilgi aktarmak ve onlarla bilgilerini paylaşmaktan geri durmamakla birlikte bu danışmanlıklar için herhangi bir ücret talep etmemektedirler, telefon yolu ile hemen hemen her gün Türkiye’nin dört bir yanından arayan çiftçilerimizle, ofisime uğrayan misafirlerimle ihtiyaç duydukları ve benimde vakıf olduğum bilgileri paylaşmaktayım eğer bilgiye sahip değilsem onları doğru bilgi kaynağına yönlendirmekteyim eminim benim gibi emek sarf eden bir çok mühendis çiftçimizin gelişimi için çabalamakta ve onların ihtiyaç duyduğu her an onların yanında olmaktadır, çiftçilerimizin bir diğer yanlışı ise bu imkanlardan yararlanmamak ve eski öğretileriyle devam etmek veya arkadaş tavsiyesi ile işlerini sürdürmeye çalışmaktır onlara tavsiyem ziraat mühendislerine danışmaları ve doğru bilgi kaynağına ulaşmak için çaba sarf etmeleridir, çoğunlukla mühendisler ülkemizde küçümsenseler de bilimsel teorik bilgiler pratik üretimlerinde onlara büyük yardımlar sağlayacaktır.

 

  1. Doğru Zamanda Satış

Yazımın başında bahsettiğim doğru satın alım planı kadar doğru satışta kritik önem taşır doğru satışı gerçekleştirebilmeniz için lisanslı depoları kullanmanız ve oradaki haftalık fiyat tekliflerini takip ederek ulaşmanız gereken optimum satış tutarını belirlemeniz gerekmektedir fiyatların artış ve düşüş eğilimlerini ‘’ ’’ bu site üzerinden kolayca takip edebilirsiniz önceki yılların hareketlerini ve ülkedeki potansiyel verimi baz alarak fiyatın tarih ölçeğinde ulaşacağı noktayı az çok kestirebilirsiniz. Her yılın yükselen ve alçalan fiyat tarih aralıkları hemen hemen aynı kalmaktadır.

 

  1. Alternatif Ürün ve Yeşil Gübreleme

Alternatif ürün ve yeşil gübreleme ile ilgili devlet destekleri mevcuttur bölgelere göre destekleme miktarları ürün bazından değişim göstermektedir, kuru tarım arazilerinin örtü altında yetiştiricilik yapmaya müsait olduğunu bunu deneyen çiftçiler ile mümkün olduğunu görebilirsiniz, işçiliğin zorluğu ürünlerin yetiştirilmesi için teknik bilgiler, kurulum masrafları gibi unsurlar bulunsa da bunu son dönemde hayata geçiren birçok üretici bulunmaktadır. Yağmur suyu depoları, güneş enerjisi, damlama sulama gibi yöntemler örtü altı yetiştiriciliğinde kolaylık sağlayan yöntemlerin başında gelmektedir. Yeşil gübreleme için bu yıl tarım il müdürlükleri tarafından çiftçilerimize tohum dağıtımı gerçekleştirildi düşük maliyetler ile yeşil gübreleme yapılarak baklagillerin etkin kullanımıyla topraklarımızdaki azot miktarını ve organik madde miktarını yükseltmek mümkündür.

 

 

 

 

  1. Uygulamalarda Zaman Aralıklarını Belirlemek

Ekim, ilaçlama ve gübreleme uygulamalarında hava sıcaklığı, toprak durumu, bitki durumu gibi faktörler göz önünde bulundurulmalı ve uygulamaların plan programları bu gözlemler ile gerçekleştirilmelidir birçok çiftçi üretimdeki planlamalarını diğer çiftçilerin hareket pozisyonlarına uyarak belirlemektedir fakat her bitkinin ve ekim alanının durumları birbirinden farklı olabilmektedir.

 

 

                Artan fiyatlara karşın doğru pozisyon alan çiftçiler fiyat artışlarından kârlılık ile çıkmışlardır artan fiyatların en büyük negatif etkisini bayiler ve üretici kooperatifleri yaşamaktadır, ilerleyen günlerde sektörle ilgili tahminim şudur ki çiftçilerin ilaç, gübre, mazot gibi ihtiyaçlarını daha kısa vadeler ile ödemek zorunda kalacakları ve bunun sonucunda peşin satışların kıymetli görüleceği, vadeli satışlarda fiyatların çok büyük vade farkına maruz kalacağı ve doğru dekar maliyeti yapamayan çiftçilerin boşa kürek çekecekleridir bu sebeple artan fiyatlamalara karşın planlı bir alım-satım yöntemi geliştirilmesidir.

                Saygıdeğer çiftçiler/üreticiler şu unutulmamalıdır her çiftçi bir işletme mantığında çalışmalıdır, yıllık bütçe planlaması, satın alma yönetimi, iş yönetimi, planlama, üretim teknikleri vb. gibi bilgiler olmadan çiftçilik sürdürülmemelidir. Zirai ilaçların kullanımını hala kutu/dekar hesabı ile yapıyorsanız burada bir sorun var demektir, bir dekar alana kaç gr ilaç kullanılacağını ilacın arkasından görebilirsiniz bunu kolayca tartıp ölçekleyip kullanabilirsiniz, dekara 30 litreden az su ile zirai ilaç uygulamanızı tavsiye etmiyoruz, hala en basit ve temel öğretileri konuştuğumuz bu sektörün ilerlemesini bekliyorsak önce kendimizden başlayalım.