"Akdeniz Bölgesinde Araştırma ve İnovasyon İçin İşbirliği Programı" aracılığıyla su döngüsünün geliştirilmesini, suyla ilgili ve suya bağımlı ekosistem hizmetlerinin sağlanmasını optimize etmek, Akdeniz Bölgesi'ndeki paydaşları ve yerel toplulukları güçlendirmek için su döngüsünün geliştirilmesini amaçlayan projenin tanıtım toplantısı, Bozcaada Halk Eğitimi Merkezi'nde yapıldı.
Türkiye ayağında Bozcaada'nın yer aldığı, su konusunda doğa esaslı çözümler önerilip örnek uygulamalarla yaygınlaştırılması ve yerel yönetimlerle işbirliği yapılması hedeflenen projenin katılımcıları, planladıkları çalışmaları anlattı.
Katılımcılardan Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü Öğretim Üyesi ve Proje Yürütücüsü Prof. Dr. Yusuf Kurucu, gazetecilere, değişen iklim koşullarının etkilerinin özellikle kuraklık ve su kıtlığının sıcaklıkla hem tarıma hem de toprak canlılığına çok fazla etki edeceğini söyledi.
Bunun kısmen azaltılması için AB tarafından çağrılara çıkıldığını belirten Kurucu, "Biz de bu çağrılardan birine Ege Üniversitesi, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü ve Demir Enerji olarak dahil olduk. Bu çok uluslu bir çalışma. Bozcaada’da yer altı suyunun modellenmesi, adaya düşen yağmur sularının adayı beslemesi ve bunlar için kuyular açılması, ayrıca yer altı suyu seviyesinin yükseltilmesi güzel bir şey. Tabii bu suyun kullanılması da çok önemli. Bu suyun kullanılmasının optimize edilmesi ana hedeflerimizden biri." diye konuştu.
"Toprağı nemli tutacağız, kurutmayacağız"
Kurucu, toprağı nemli tutacaklarını, kurutmayacaklarını dile getirdi.
Toprak kurudukça canlılığını kaybettiğini vurgulayan Kurucu, "Bu nedenle model uygularımızı Bozcaada’da uygulamak istiyoruz. Amacımız bunu öğretmek. Daha sonra yerel yönetim öğrenilen konuları adaya yaygınlaştıracak." dedi.
Bu sistemin Türkiye'nin başka bölgelerinde de kullanılabileceğini anlatan Kurucu, şöyle devam etti:
"Çünkü bu tür yöntemler Avrupa’da kullanılmaya başlandı. Ancak kuraklığa karşı bütüncül bir yaklaşım önemli. Yani sadece yer altı suyu seviyesini yükseltmek önemli değil, suyun kullanımını da optimize etmemiz lazım. Şu anda bunun birlikte kullanımı maalesef yok. Eğer buradaki yöntem yaygınlaştırılırsa, sıfır çözüm diye bir şey yok ama sistem Bozcaada’ya önemli ölçüde uyum sağlamış olacak."
Projenin Bozcaada'daki yürütücüsü Naci Erdoğan ise kendisinin adada yaklaşık 800 dönümlük bir arazide tarım yaptığını belirtti.
İklim krizinin su sıkıntısına yol açacağı değerlendirilen ülkeler arasında Türkiye'nin de bulunduğuna işaret eden Erdoğan, şu görüşleri aktardı:
"Bu projenin Türkiye’de ve özellikle Bozcaada’da uygulanması bizi son derece mutlu etti. Bu konuda çözüm ortaklarıyla beraber çalışmalarımız devam ediyor. Ben kendi adıma burada tarım yapan bir kişi olarak çok mutluyum. Çünkü bu projenin içinde çok farklı konular var. Bunlardan biri su hasadı, ikincisi su havzalarının ıslahı ve kullanım sularının iyileştirilmesi. Su rezervlerinin düzenlenmesi Bozcaada’nın su kontrolünün sağlanmasıyla ilişkili bir durum."
NATMed Projesi kapsamında saha çalışmaları yapılacağı, projenin yerel yönetim ile entegrasyonunun sağlanacağı bildirildi.
