Çerkezköy Bakış - Unutulmaya yüz tutmuş meslek arasında gösterilen ayakkabı imalatçılığı ve tamirciliği son demlerini yaşıyor. Mesleğin son kalelerinden bir tanesi de Çerkezköylü Murat Aydın. 46 yaşındaki Aydın, ilkokulun ardından babasının yanında çırak olarak başladığı mesleğini 35 yıldır sürdürüyor.

“BABA MESLEĞİMİZ İMALATTIR”

Babasının yanında çırak olarak başlayan ve baba yadigarı mesleğini bugünlere kadar sürdüren Aydın, “Rahmetli babam 1960 yılında başlamış, ben de ilkokulu bitirdiğimden beri buradayım. Mesleğe 1984’te babamın yanında başladım. Yaşım 46, o gün bugündür ayakkabı işleri ile uğraşıyorum. Baba mesleğimiz imalattır. Bunun yanında tamir de yapıyoruz ama tamir işi bitti tabi, imalatta da çok fazla bir şey kalmadı. Arada geçinip gidiyoruz.” dedi.

“BİZ SON TEMSİLCİLERİYİZ”

Mesleğin son temsilcilerinden olduğunu ifade eden Aydın, ayakkabının oluşum sürecini de kısaca anlattı. Ayakkabının tamamı ile bitmesinin 1 haftayı bulduğunu dile getiren Aydın, “Deriyi kesip, sayayı meydana getiriyoruz. Saya meydana geldikten sonra da kalıba çekiyoruz. Kalıptan sonra üstesi atılıyor ve ayakkabı meydana geliyor. Bu süreçte 1 haftaya yakın bir zaman alıyor. Çekilip kuruması, bitmesi 1 hafta. Elde yapıldığı zaman böyle. Makine sisteminde 1 günde bitiyor. Elde yapılan iş daha iyi oluyor. Ölçüler yerinde oluyor. Makinada göz kararı oluyor. Ama rağbet makinada yapılana. Elde yapılan iş artık bitiyor. Biz son temsilcileriyiz. Çoğu kişi geçimini sağlayamadığından dolayı mesleği bırakıyor.” ifadelerini kullandı.

“SON DEMLERİ” 

Gün geçtikçe mesleğin bitme noktasına geldiğini ifade eden Aydın, “Bu bölgelerde imalat yok. Benim baba mesleğim olduğu için devam ediyorum. Gün geçtikçe olayın bitme noktasına gelindi. Son demleri artık. Kimseyi yetiştiremezsin, bir kişi alsan yanına haftalık 250 lira veremezsen. Heveslendirmeye kalksak heveslendiremeyiz. Neden, çünkü çocuğa bir şey veremeyeceğiz.” diye konuştu.  

“MAKİNE SİSTEMİNE DÖNDÜ ÇOĞU ŞEY”

Elde yapılan işin daha iyi olduğunu ifade eden Aydın, “Makine sistemine döndü çoğu şey. Biz de elde yaptığımız kadar makinana da yapıyoruz. Mecbur iyi makinalarda dikilmesi gerekiyor. Tabi sanat da burada devreye giriyor. Sen sanatkar olmadıktan sonra makine iyi de olsa bir sanatkarın kullanması lazım. Ama sanatkar yetiştirmekte bunda sonra yetişmez. Ben çocuklarım istiyorum modelist olsun. Meslek zor bir meslek. Hastalıklı bir meslek, sürekli kimyalı işler. Kimse de bulaşmıyor mesleğe. Yoksa mesleğimiz, sanatımız güzel. Ben bunları yaptığım zaman çocuğum gibi seviyorum. Bunlar çocuğum gibi oluyor. 3 tane kızım var, ayakkabıya harcadığım emeği onlara harcamamışımdır.” şeklinde konuştu.

“BEN BÜTÜN İŞLERİNİ TEK BAŞINA YAPIYORUM”

Aydın son olarak ise, “Ayakkabının kesicisi, sayacısı, kalfası ayrıdır. Bir de temizlemeci 4 kişi. 4 kişi olmadan bir ayakkabıyı çıkartamazsın. Genelde böyledir. Böyle olduğunda hafta 150 – 200 çift ayakkabı çıkar. Tek başına yapacağım dersen benim gibi en fazla yapacağın 24 çift ayakkabı. Ben bütün işlerini tek başına yapıyorum.” dedi. 


 

Editör: TE Bilisim