Çerkezköy’e geldin…

Hoş gelmedin…

Geldiğin yerde kaç kez soruşturma geçirdin?… Kaç kez idari tedbir kararı aldın?

2 hafta önce müdür yardımcına tekme mi attın?

Talep edilen güvenlik kamerası kayıtlarını sakladın mı?

Mesai saatleri dışında okul müdür yardımcısı odasında ne yaptın? Ne aradın?

Öğretmenlerin ders programlarını neden sürekli değiştirmeye çalıştın?

Neden hakkını aramak isteyen öğretmenlere “istersen Recep Tayyip Erdoğan’a git. İstediğin yere şikayet et” dedin?

Öğretmenlere neden sürekli mobbing uyguluyorsun?

Neden mesaini işin için değil de, Çerkezköy eğitim camiasını huzursuz etmeye harcıyorsun?

Derslere girmeden girdi yaparak, karşılığı olan bu hakkedişi ne yaptın? Sonradan resmi evraklarda düzeltme yaptın mı?

Kendi okulunu idare edemeyip, ilçenin akademik başarıdaki en güzide okulunda sürekli sorun mu çıkartmaya geldin?

Okulu iyi idare etmen mi engellendi senin?

Çalışmışsın, kazanmışsın. Okula müdür atanmışsın. Kimse buna engel olmamış…

Utanmıyor musun amirine iftira atmaya?

Utanmıyor musun amirini şikayet etmeye?

Baktın işler karışıyor, “yavuz hırsız ev sahibini bastırır” misali kapı kapı gezerek baskın çıkmaya çalışıyorsun.

Neyin peşindesin sen?

Çerkezköy yılda on binlerce göç alan bir ilçemizdir. Bu da demek oluyor ki her yıl Çerkezköy’e en az 2 okul gerekli.

Bu sebeple kimse kişiler ile uğraşmasın. Herkes işi ile uğraşsın…

Buradan Tekirdağ Valisi Aziz Yıldırım’a, İl Milli Eğitim Müdürü Ersan Ulusan’a sesleniyorum.

Çerkezköy’ün saat gibi çalışan eğitim sistemine kimsenin çomak sokmasına izin vermeyin…