Adamın biri “kurban” mevzuunu anlatıyormuş…
"çocuğu olmayan hazreti Davut, Allah'a dua etmiş…
'ya rabbi bana bir kız çocuğu ver, onu sana kurban edeyim' demiş.
Dua tutmuş!
Hz. Davut, kızının adını Ayşe koymuş.
Gel zaman git zaman, çocuğun kurban edileceği zaman gelmiş.
Hazreti Davut kızı yatırmış, tam boğazını kesip kurban edecekken, 
Azrail gökten bir keçiyle çıkagelmiş…
'kızı bırak, al bu keçiyi kurban et' demiş"!

Derken bir anda dinleyenlerden biri dayanamamış:

"yahu bunun neresini düzelteyim;
Hazreti Davut değil Hz. İbrahim;
Kız değil erkek;
Ayşe değil İsmail;
Azrail değil Cebrail;
Keçi değil, koç"!

İşte bizlerin de eğitim derdimiz tamamen bu hikâye gibi dostlar.
Keçiyi düzeltsek Azrail kalıyor.
Azrail i düzeltsek Ayşe kalıyor.
Vesselam!
Ama çok şükür ki,
Kaymakamımız,
Belediye başkanımız,
Ve de
İlçe milli eğitim müdürümüz,
En azından Çerkezköy için bu eğitim hikâyesini düzeltmek adına ellerini taşın altına koymuşlar.
Bölgemizde gitgide artan nüfusumuzu dikkate alarak canhıraş şekilde okul açmak, açtırmak için çaba harcamaktalar.
Hikâyenin keçi tarafını düzeltip koç oluşturma çabasındalar.
Fakat!
Bu hikâyede düzeltilecek daha çok yanlışlarımız var.
Milli eğitim müdürümüz, 
Belediye başkanımız,
Ve de kaymakamımızdan ziyade
Bizler de top yekûn elimizi taşın altına koyup Çerkezköy’ümüzü eğitim açısından hak ettiği noktaya getirmeliyiz.
Top yekûn bir olmalıyız!
Sanayicisi!
İş adamı!
Özel eğitimcisi!
Esnafı!
Sanatkârı!
Herkes bir olmalı!
Herkes bir olmalı ki bu hikâye Hazreti İbrahim’e kadar değişmeli.
Bizler de bu hikâyeyi Çerkezköy için baştanbaşa değiştirmek adına buradan sesleneceğiz.
Kusurumuz olduysa affola!